Yeşilöz sahilinde denizde kurulan Aytemiz Dolum Tesisi’nin kapasite artışının onaylanması ve bakanlıkça verilen ‘ÇED olumlu’ kararı büyük tepki toplarken Alanya halkı 18 Nisan’da sahilde eylem yapacak. CHP Alanya İlçe Başkanlığı’nın da destek verdiği konuyla ilişkin Akdeniz Gerçek’e konuşan İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Toksöz, turizm ve tarım gibi ilçenin önemli gelir sektörlerinin büyük tehdit altında olduğunu belirtti.
Alanya’da bulunan ve 2011 yılında yapımına başlanan deniz üstü akaryakıt tesisine verilen kapasite artışı kararına karşı Alanya halkı ayağa kalktı. 2019 yılında da gündeme gelen ve dava açılan kapasite artışı talebine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ‘ÇED olumsuz’ kararı vermişti. Yeni başvuru ile 60 DWT’den 160 DWT’ye çıkarılacağı iddia edilen Aytemiz şirketine ait olan Petrol Dolum Dağıtım Tesisi’ne tepkiler büyürken Alanya Çevre Gönüllüleri Platformu 18 Nisan’da sahilde kapasite artışını protesto edecek. CHP Alanya İlçe Başkanlığı’ndan da karara tepki gelirken bakanlığın kapasite artışına olumlu kararı sonrası Alanya halkı turizm ve tarımın olumsuz etkilenebileceğinden endişeli. CHP Alanya İlçe Başkanlığı, Yeşilöz Mahallesi sahiline yapılmak istenen Aytemiz Akaryakıt Dolum Tesisi projesine karşı duruşunu sosyal medyada “Aytemiz Dolum Tesisi’ne Hayır Diyoruz” sloganıyla duyurdu. CHP Alanya İlçe Teşkilatı yaptığı açıklamada, Alanya’nın doğal, tarımsal ve turistik değerlerine zarar verecek projeye karşı tüm Alanya halkını 18 Nisan 2025 Cuma günü Yeşilöz sahilinde buluşmaya davet etti.
TURİZM VE TARIM TEHDİT ALTINDA
Konuyla ilgili Akdeniz Gerçek’e konuşan CHP Alanya İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Toksöz, “Kapasite artışına dair bir süreç yürütülüyor. Biz bu duruma karşı bir eylem yapacağız. Tesisin Alanya’da deniz içerisinde kurulu istasyonu ile karada bulunan depolama tesisinin Alanya ekonomisine yani, turizme ve tarıma hiçbir katkısı yok. Bu tesis sadece petrol ticareti yapan firmanın kısa yoldan dağıtım yapmasına yarayacak bir yerleşim planı. Bu yönüyle Alanya ekonomisine hiçbir katkısı yok. Buna karşın Alanya ekonomisini zorlayacak trafik yoğunluğu ve turizm ile tarımı etkileme potansiyeli olan karada ve denizde kirlilik riski taşıyan bir yer” dedi.
İÇME SULARI KİRLENEBİLİR
Toksöz, “Daha önceki yatırım kapasitesinin artışına ilişkin ÇED raporunu iptal eden mahkeme şöyle demiş; ‘Eksikliklerin giderilmesi koşulu ile uygun olacaktır.’ Bu olumsuzluklardan birisi mal satın alıp çevre illere taşıyan tankerlerin Alanya tünellerinden geçmemesi gerekiyor ama başka yol yok. Bu koşul ortadan kaldırılmadan tekrar bir kapasite artışına müracaat edilmiş ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED olumlu kararı verilmiş. Bunu yanı sıra deniz kirliliği ve tarımsal kirlilik riski de bulunuyor. Bu yatırım denize kurulan iskele marifetiyle yurtdışından tankerler gelen akaryakıtın 5 kilometre içerdeki depolama tesisine boru hattı ile aktarılması ünitelerinden oluşuyor. Bu üniteler arasındaki bağlantıyı sağlayan boru hattı dere yatağına gömülmüş durumda. Bu yönüyle de sulama ve içme sularını kirletilmesi ihtimalini taşıyor. Bu boru hattının olduğu yer kamuya ait bir arazi ve bununla ilgili bir tahsiste yok. Kamu arazisinin altından para kazanılıyor. Bütün bu unsurlar bu yatırımın negatif tarafları. Alanya Çevre Gönüllüleri Platformu’nun temel argümanında ise, ‘Alanya ekonomisine hiçbir katkıda bulunmayan buna karşı Alanya’da insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için faaliyet alanı olan tarım ve turizm için büyük bir tehlike oluşturan bu yatırımı istemiyoruz’