Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, OHAL sürecinde avukatların baskı ve
zorlamalara maruz kaldığını belirtti. Balkan,’’ Avukat, söz konusu olduğunda
bir soruşturma ve kovuşturmada çok dikkatli ve düzenli yürütebilmeli. Baştan
savma gayri ciddi soruşturmalar da avukatlar üzerinde bir baskı
oluşturulmamalı. Uluslar arası sözleşmeler kurallar var. Fakat bütün bunlar hiç
yokmuş gibi davranılıyor’’ şeklinde konuştu.
OHAL SÜRECİ ÜLKEMİZİ GERİYE GÖTÜRDÜ
Polat Balkan, ‘’ Türkiye’de çok ciddi hukukun üstünlüğü
insan hakları ve yargı bağımsızlığı sorunumuz var. Çağdaş dünyanın ilke ve değerlerini
yakalayamıyoruz ve giderek de geriye gidiyoruz. OHAL süreci iyice ülkemizi
geriye götürdü. Öyle bir süreçten geçiyoruz ki 12 Eylül Askeri darbesinden bile
geriye düştük. Uluslar arası ciddi ve saygın kuruluşların açıklamaları, 2017
raporları ortada. Kısmen özgür ülkeler kategorisinden özgür olmayan ülkeler
kategorisine düştük. Tüm dünyada yargı bağımsızlığı, ifade ve basın
özgürlüğünde 3’üncü dünya ülkeleri ile anılır olduk’’dedi.
GENEL SİYASİ İKLİMDEN
AVUKATLAR DA ÜZERİNE DÜŞEN PAYI ALIYOR
Balkan, OHAL
sürecinde avukat soruşturmaları, kovuşturmaları genel olarak özenli bir
biçimde yürütülmüyor. Müvekkillerin üzerinden suçlanan özenli bir soruşturmaya
uğramadan gözaltına alınan avukatlar var. Genel siyasi iklimden avukatlar da
üzerine düşen payı alıyor. Çok acı bir şekilde alıyorlar. Bir ülke gerçekten
bir hukuk devleti ise bunun 2 koşulu var. Biri yargı bağımsızlığı, 2 özgür
barolar. Biz de ne yazık ki yargı bağımsızlığında da çok iyi bir yerde değiliz.
Örneğin Anayasa Mahkemesi’nin kararları bile yerel mahkemelerce yok
sayılabiliyor. Bu da yargının bağımsız olmadığını göstergelerinden biri’’dedi.
3’ÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİ
İLE ANILIR OLDUK
Balkan,’’ Baroların durduğu yer belli. Barolar olarak biz
elimizden geldiğince insanların adil yargılanma hakları için hak arama
özgürlüklerinin temsilcileri olarak eleştiriyoruz . Anayasamızda değiştirilemez,
değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler ve kavramlar içerisinde hukuk
devleti var. Hukuk devleti yargı bağımsızlığı demektir ve yargı bağımsızlığı
deyince de iddia, savunma ve karar akla gelir. Biz de savunma mekanizmasındayız.
Avukat, söz konusu olduğunda bir soruşturma ve kovuşturmada çok dikkatli ve
düzenli yürütebilmeli. Baştan savma gayri ciddi soruşturmalar da avukatlar
üzerinde bir baskı oluşturulmamalı. Uluslar arası sözleşmeler kurallar var. Fakat
bütün bunlar hiç yokmuş gibi davranılıyor. Son derece özensiz ve gayri ciddi
soruşturmalar ile avukatlar karşı karşıya kalıyor. Mesleklerini yaparken baskı
ve zorlamalarla karşı karşıya kalabiliyor’’şeklinde konuştu. DENİZ TOPKAYA