Burdur’un Altınyayla ilçesi Ballık Köyü’nden başlayarak, dünyaca ünlü Patara Plajı’na kadar uzanan Karanlıkdere Kanyonu, doğa ve tarihle iç içe bir bölge olarak öne çıkıyor. 17 bin 750 dönümlük doğal tabiat parkı içerisinde bulunan onlarca farklı ağaç türü ve tertemiz kaynak suları ile kanyon, Erken Bizans Dönemi'ne ait tarihi yapılarıyla da kültür turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip. Kanyon, doğaseverler ve macera arayanlar için ekstrem sporlar ve dağcılık için de oldukça elverişli.

Endemik Türler ve Yaban Hayatı

Karanlıkdere Kanyonu, Türkiye’nin nadir görülen hayvanlarından olan karakulak ve vaşak gibi türlere ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda, Türkiye'nin tescilli en uzun sedir ağacı olan 52 metrelik dev ağaç da bu bölgede bulunuyor. Bölgede endemik bir tür olan Dirmil Müşkürümü (Leopoldia mira) gibi bitkiler de yer alıyor. 

Kanyonu Turizme Kazandırmak İçin İncelemeler Yapıldı

Karanlıkdere Kanyonu'nun turizme kazandırılması amacıyla Altınyayla Kaymakamı Mustafa Tokel, Gölhisar Kaymakamı Emre Çiftçi, Altınyayla Belediye Başkanı Selen Kınalı ve çeşitli uzmanlardan oluşan 20 kişilik bir heyet kanyon üzerinde incelemeler gerçekleştirdi. Heyet, bölgenin turizm potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu belirterek, bu saklı cenneti turizme kazandırmak için gerekli başvuruların yapılacağını açıkladı.

Karanlıkdere Kanyonu: Keşfedilmeyi Bekleyen Gizli Bir Cennet

İncelemeler sonrasında açıklamalarda bulunan Altınyayla Kaymakamı Mustafa Tokel, Karanlıkdere Kanyonu’nun zengin doğal güzelliklere sahip olduğunu ve uzun süredir tanıtımını yapmayı planladıklarını belirtti. Tokel, “Karanlıkdere Kanyonu, Burdur’un Altınyayla ilçesinde yer alıyor ve yaklaşık 6 kilometrelik uzunluğu ve 1 kilometreye varan derinliği ile keşfedilmeyi bekleyen bir cennet. Amacımız, bu bölgeyi turizme kazandırarak hem yerli hem de yabancı turistlere göstermek ve ilimize değerli bir turizm alanı kazandırmak” dedi.

"Yetkililer Bu Güzellikleri Turizme Kazandırmalı"

Altınyayla Belediye Başkanı Selen Kınalı, bölgenin turizme kazandırılması için yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Kınalı, “Buradaki doğal güzelliklerin görülmesini, Burdur’un ve Muğla’nın tüm kurumlarıyla birlikte bu bölgeyi turizme kazandırmak istiyoruz. Ballık Köyü’nden Altınyayla’ya kadar olan 25 kilometrelik ormanlık alandaki güzellikler kesinlikle görülmeli” diye konuştu. Kınalı, bu alanın tanıtılması halinde turizm açısından büyük bir kazanım sağlanacağını ifade etti.

Denizli'de Üstüne Kapı Düşen 8 Yaşındaki Asya Değirmenci Hayatını Kaybetti Denizli'de Üstüne Kapı Düşen 8 Yaşındaki Asya Değirmenci Hayatını Kaybetti

Kanyon Tabiat Parkı ve Tarihi Zenginlikleri

Gölhisar Orman İşletme Müdürü Ramazan Başaran, Karanlıkdere Kanyonu’nun 2018 yılında tabiat parkı olarak ilan edildiğini belirtti. Başaran, “Kanyon, 6 kilometre uzunluğunda ve 800 metre derinliğindedir. İçerisinde kızılçam, karaçam, sedir, menengiç, çınar gibi ağaç türleri bulunuyor. Doğal kaynak suları vadi tabanından çıkıyor ve Dirmil Müşkürümü gibi endemik türlere ev sahipliği yapıyor. Fethiye’ye 52, Altınyayla’ya 50 kilometre uzaklıkta olan bu kanyon, keşfedilmeyi bekleyen bir tabiat harikasıdır” dedi.

Türkiye'nin Tescilli En Uzun Sedir Ağacı Kanyonda

Bölgede bulunan 600 yaşındaki ve 52 metre uzunluğundaki sedir ağacı, Türkiye’nin tescilli en uzun sedir ağacı olarak biliniyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar tarafından yaban keçisi salımı yapılan bölgede karakulak, vaşak, kurt ve domuz gibi yabani hayvanlar da yaşamaktadır. Kanyon ayrıca birçok anıt ağaç ve tarihi yapıları barındırıyor.

Kanyonun Tarihi Zenginlikleri: Kiliseler, Mezarlar ve Değirmenler

Karanlıkdere Kanyonu, sadece doğa değil, aynı zamanda tarih açısından da büyük bir öneme sahip. Ballık köyü sakinlerinden Mustafa Özçelik, kanyonda çobanlık yaparak geçirdiği yıllar boyunca burada Sümela Manastırı’nı andıran bir kilise, tapınak ve kaya mezarlarının yer aldığını belirtti. Özçelik, “40 sene önce tamamen ayakta olan bir kilise vardı. Ancak her depremde yıkılarak bu hale geldi” dedi. Kanyon içinde ayrıca eski değirmenler, köprüler ve kaya resimleri de bulunuyor.

Erken ve Geç Dönem Bizans Yapıları bulunuyor

Kanyonun tarihi yapıları hakkında bilgi veren Fethiye Müze Müdürlüğü'nde görevli Arkeolog Ahmet Meke, bölgede Erken ve Geç Dönem Bizans'a ait yapıların olduğunu düşündüklerini belirtti. Meke, “Bölgedeki manastır yapıları, doğal kayaya oyulmuş ve şapelin batısında manastırı besleyen bir su sarnıcı var. Bu alan 2006 yılında tescillendi ve Likya tipi kaya mezarları da bu kanyonun tarihi zenginliklerinden biri” dedi.


 

Kaynak: İHA