Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucu Danimarka Glyptotek Müzesi'nden Türkiye'ye iade edilen Anadolu kökenli tarihi eserler, Antalya Arkeoloji Müzesi'nde tanıtıldı. Ana yurduna döndürülen eserler arasında; Burdur Boubon Antik Kenti kökenli Roma İmparatoru Septimius Severus'un başı ve yine Burdur'un Düver Köyü kökenli 48 pişmiş toprak mimari levha yer aldı.
"Dünyanın Neresinde Olursa Olsun"
Son 7 yılda 8 bin 967 eserin iadesini sağladıklarını ve dünyanın neresine kaçırılmış olursa olsun bu topraklara ait hangi eser varsa bu eserlerin izini sürüp Türkiye'ye getirmeye devam edeceklerini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "2025 yılında 14 önemli eserin iadesini sağladık. 2024 yılında ise tam 1.149 tarihi eseri bulup ülkemize geri getirdik. 2018-2025 yılları arasında, 7 yılda biz 8 bin 967 eserin iadesini sağladık. 2002-2025 yılları arasında iadesi sağlanan eser sayısı ise tam 13 bin 282'dir. Artık koleksiyonlar ya da konunun uzmanlarının kabul ettiği bir gerçek var. Biliyorlar ki ellerinde Anadolu'dan yasal olmayan yollarla çıkarılmış bir arkeolojik eser varsa, Türkiye Cumhuriyeti gelip onu bulacak ve yasal yollarla iadesini sağlayacak." dedi.
Roma İmparatoru Septimius Severus'un Heykel Başı
Bakan Ersoy iade süreci ve tarihi eserlerle ilgili şunları söyledi:
"Danimarka'dan iadesini sağladığımız Roma İmparatoru Septimius Severus'un tasvir edildiği heykel başı, Boubon Antik Kentinde 1960'lı yıllarda gerçekleştirilen kaçak kazılar neticesinde yurt dışına çıkarılan eserler arasında yer almaktadır. M.S. 3. yüzyıla tarihlenen bu eserin iadesi vesilesiyle bu eser grubu hakkındaki çalışmalarından faydalandığımız merhume Prof. Dr. Jale İnan'ı da anmak isterim. Biz son 5 yılda gerçekten bu mücadelede önemli kazanımlar elde ettik ama Anadolu'nun kültürel mirasının korunması çalışmaları on yıllardır sürüyor. Rahmetli Jale İnan hocamız, bu heykel başını yerinde incelemiş ve Boubon kökenli olduğuna dair tespitlerde bulunmuştu. O dönem yapılan tespitlerin de ışığında Kaçakçılıkla Mücadele Dairemiz çalışmalarını genişletip iade talebimizi Danimarka'ya iletti. Danimarka ve Glyptotek Müzesi'ni de iş birliğine açık tutumları ve etik bir duruş sergileyerek verdikleri iade kararından dolayı kutluyorum. Kopenhag Büyükelçimiz Sayın Hakan Tekin ile Kültür ve Tanıtma Müşavirliğimize de ayrıca teşekkür ederim."
Burdur'dan Kaçırılan Diğer Eserler
Burdur'un Düver kökenli pişmiş toprak levhalarının da yine 60'lı yıllardaki kaçak kazılar neticesinde yurt dışına kaçırıldığını ve dünya çapında koleksiyonlara girdiğini ifade eden Bakan Ersoy, "M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen Düver kökenli pişmiş toprak levhalar Antik Pisidia kültürünü anlamamıza imkan sağlayan önemli arkeolojik veriler arasında kabul ediliyor. Bu vesileyle bir kez daha belirtmek isterim ki; dünyanın neresine kaçırılmış olursa olsun bu topraklara ait hangi eser varsa biz bu eserlerin izini sürüp ülkemize getirmekte kararlıyız ve bunu yapmaya devam edeceğiz. Bunu en temel sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Artık koleksiyonler ya da konunun uzmanlarının kabul ettiği bir gerçek var. Biliyorlar ki ellerinde Anadolu'dan yasal olmayan yollarla çıkarılmış bir arkeolojik eser varsa, Türkiye Cumhuriyeti gelip onu bulacak ve yasal yollarla iadesini sağlayacak." şeklinde konuştu.
Boubon'dan Çok Sayıda Eser Kaçırıldı
1960'lı yıllarda Boubon Antik Kenti'nin arkeolojik mirasının kaçak kazı faaliyetleriyle zarar gördüğünü ve bu süreçte pek çok eserin sahte belgeler ve köken bilgileriyle İsviçre üzerinden ya da doğrudan ABD'ye kaçırıldığını ifade eden Bakan Ersoy, "Lucius Verus, Septimius Severus, Genç İmparator ve Giyimli Kadın heykellerinin yanı sıra İmparator Caracalla'ya atfedilen iki büst ve dönemin önemli şahsiyetlerine ait beş baş ile bir bronz kadın büstü Türkiye'ye yeniden kazandırılmıştı. Bu iadeler; sunulan belgeler, görgü tanığı ifadeleri ve adli kriminolojik çalışmalar sayesinde gerçekleşti. Bakanlığımız ile Manhattan Savcılığı iş birliğinde yapılan geniş kapsamlı soruşturmalar ve iadeler de dünyada ciddi düzeyde yankı buldu, örnek oldu." dedi.
Anadolu'yu Karış Karış Geziyorlar
Mehmet Nuri Ersoy ayrıca, "Bakanlık yetkililerimiz Anadolu'yu adeta karış karış geziyor. Köy köy dolaşıp muhtarlarımız başta olmak üzere herkese bu mücadelenin önemini anlatıyor. Sadece yetişkinlerin bilinçlendirilmesi değil, geleceğimizin sahibi çocuklarımıza geçmişin mirasının önemini anlatmak için hikaye kitapları hazırlıyor, ağaç yaşken eğilir mantığıyla onlara eğitimler veriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Eserler Danimarkalı Turistlerin Ziyaretleri İçin İlham Olacak"
Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Ole Toft de eserlerin ait olduğu topraklara getirmiş olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve ekledi.
"Tarihî eserlerin iadesi önemli ancak genellikle karmaşık bir süreçtir. Ve bugün bizatihi Türkiye ve Danimarka olarak birlikte İmparator başı özelinde güzel bir çözüm üretebildik. Burada karşılıklı saygı ve iş birliği olduğu süreç neticesinde bu noktaya gelmiş olmayı da kutluyoruz. Danimarka'nın Glyptotek Müzesi yalnızca heykel başını değil 48 adet pişmiş toprak levhayı da iade ediyor. Levhaların iadesi Türkiye'nin talebi olmadan ancak Glyptotek Müzesi'nin iç incelemeleri neticesinde pişmiş toprak eserlerin Türkiye'ye ait olduğunun anlaşılması üzerine müzenin girişimiyle gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz yıl Türkiye'yi 350 bin Danimarkalı ziyaret etti. Bunların 200 bini Antalya bölgesine geldi. Güzel doğası ve iklimiyle Türkiye, Danimarkalı turistler için her zaman cazibe noktası olmuştur. Önümüzdeki dönem daha fazla Danimarkalı turist Türkiye'yi ziyaret edecek ve bu bağlamda bu güzel eserleri görmeye Antalya müzesine gelmelerine ilham olacaktır."