Yer
altı sularına, doğal yapıya, can ve mal güvenliğine etkileri nedeniyle uzun
süredir tartışılan ve planları yargıya taşınan Boğaçay Projesi konusunda hafta sonu
teknik, bilimsel ve hukuki yönü ile mimari açıdan analizi yapıldı. Böyle bir
projenin kent açısından hem kamusal zarar olacağı hem de doğal yapı ve içme suyu
kaynakları açısından sıkıntı yaratacağı kaydedildi.
2011’DE
DE MARİNA ÇALIŞMASI YAPILMIŞ
Devlet Su İşleri’nin 2011 yılında da
Antalya’da bir teknik insana marina projesi çalıştırdığını ama projenin hayata
geçmediğini ve gündeme gelmediğini kaydeden Akdeniz Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Nihat Dipova, teknik açıdan ve kumsal
açısından oluşacak zararı aktardı. Sahilin erozyona uğrama tehlikesini bilimsel
verilerle aktaran Dipova, Boğaçay’ın da kapalı bir göl haline dönüşmesi için
harcanan maliyetin büyüklüğüne dikkat çekti. Dipova, bu maliyetin o alana
zamanla birikecek kum, çakıl itibariyle birkaç yılda bir yenileneceğini de
ekledi.
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi
öncülüğünde 8 Aralık Cumartesi günü Antalya Serbest Muhasebeciler ve Mali
Müşavirler Odası ev sahipliğinde Boğaçay Projesi’nin paneli gerçekleşti.
Antalya Barosu ve Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin de desteklediği panelde
moderatör Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Alan olurken,
panelistler Doç. Dr. Nihat Dipova, Doç. Dr. Ahmet Apaydın, Av. Tuncay koç ve
Mimar Müzeyyen Gülşen Can oldu. Paneli
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı baştan sona kadar izlerken CHP
Antalya Milletvekilleri Aydın Özer ve Cavit Arı da kısa bir süre takip etti.
Boğaçay planlarına ilişkin Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ilk günden
beri mücadele eden, itiraz eden ve daha sonra planların iptali için açılan
davaya katılan Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyesi eski Meclis Üyesi
Songül Başkaya da paneli izledi.
2011’DE
YAPILAN ÇALIŞMA VAR!
Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Bölümü’nden Doç. Dr. Nihat Dipova, Mühendislik Projeleri-Doğal Yapı İlişkisi:
Boğaçay Ovası ve Konyaaltı Kumsalı başlıklı bir sunum yaptı. Slaytlar eşliğinde
Boğaçay Projesi’nin dünden bugüne değişikliklerle gelen evrelerini aktaran
Dipova, 2017 yılında son halini alan Boğçay’ın dışına çıkarılan ve mevcut
marinanın bitiminden itibaren yapılacak olan marina projesinin aslında 2011
yılında yerel bir teknik insanın çalışmasıyla çok benzerlik taşıdığını
açıkladı. Ama o projenin gündeme gelmediğini de bildirdi.
BÖYLE
SU ANKARA’DA YOK
Jeoloji Mühensileri Odası Genel
Merkezi’nden Doç Dr. Ahmet Apaydın da bölgedeki içme suyu kaynaklarının
Antalya’nın geleceği için önemli olduğunu vurguladı. Bölgede yıllık 132 milyon
metreküplük bir işletilebilir su kaynağı olduğunu kaydeden Apaydın, “700 bin
nüfusa yetecek bir su kaynağı, Boğaçay Projesi’ne feda edilmemeli” dedi. “Ankara’da böyle su bulamazsınız” diyen
Apaydın, Boğaçay’ın membadan çalışan bir su olduğunu iletti. Suda tuzlanmanın
da başladığını aktaran Apaydın, suyun önündeki bariyerlerin etkisinin de
zamanla ortaya çıkacağını kaydetti. Evlerin bodrum katlarından su
yükselebileceğini ifade etti. GÖRKEM DELLAL