Antalya Çağdaş Eğitim ve Kültür Vakfı’nın (ANTÇEV) ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Okul yemeği Koalisyonu toplantısına Veli-Der Antalya Şubesi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi, Eğitim-Sen Antalya Şubesi, Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve Antalya Tabip Odası’nın yöneticileri ve temsilcileri katıldı. Uzun süredir ekonomik sorunların olduğu Türkiye’de artan yoksulluktan en çok etkilenen grubun öğrenciler olduğunu belirten koalisyon temsilcileri, AKP iktidarını sağlıklı eğitim için adım atması gerektiğini noktasında uyardı.
“DEVLET YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRSİN”
Veli-Der Antalya Şubesi adına konuşan ve 21-22 Eylül tarihlerinde Ankara’da yapılan
‘Ücretsiz Okul Yemeği Hemen Şimdi Çalıştay Raporu’nu paylaşan Oya Umur, “Yoksulluğun, yetersiz beslenmenin en acı sonucu ise bebek ve çocuk ölümlerini arttırmasıdır. Obezite ve kötü beslenmeye bağlı bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların yaygınlaşması da sağlıksız beslenmenin sonuçlarındandır. Okullarda ve illerde kurulacak merkezi mutfaklarda verilecek hizmet bir kamu görevi olarak görülmeli; okul yemeği programı MEB’e bağlı olarak kurulacak olan Beslenme Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmelidir. Türkiye, Uluslararası Okul Yemeği Koalisyonu’nun katılımcı ülkelerinden biri olmalı; bu üyelikten kaynaklı olarak gerekli kamusal yükümlüklerini yerine getirmelidir” dedi.
“DEVLET BÜTÇESİNİ GÜNCELLESİN”
TÜKD Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan ise “Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu’nun Ankara’da gerçekleştirdiği çalıştayın sonuçları kamudan sivil toplum ve özel sektöre tüm kesimlerin acil tedbirler almasını, politikalar ve projeler geliştirilmesini zorunlu olduğunu göstermektedir. Devletimizden en kısa zamanda bütçe önceliklerini değiştirerek devlet okullarımızda her öğrenciye bir öğün ücretsiz okul yemeği ve temiz içilebilir su temin etmesini bekliyoruz. Sivil toplum olarak biz de çocukların sağlıklı beslenmesi konusunda üzerimize düşeni yerine getirmek için kapsamlı bir proje hazırlığı içindeyiz. Projemizin öncelikli hedef kitlesi dar ve sabit gelirli ailelerin beslenme yükünü taşıyan kadınlardır” dedi.
“HASTA OLMADAN ÖNLEM ALINMALI”
Antalya Tabip Odası adına konuşan Dr. Aydan İzgi, “Son yıllarda sağlık hem uygulanan politikalarla hem de tolum bazında teşhis ve tedaviye indirgendi. Oysa sağlık hasta olmadan sağlığı korumaktır. Bu anlamda da yeterli ve güvenli gıdaya ulaşmak sağlığın en önemli bileşenidir. Bu olmadığında ciddi bir halk sağlığı sorunuyla karşı karşıya kalıyoruz. Sağlıklı beslenme durumunda en fazla çocuklar etkilenir. Çocukların sağlıklı beslenmesi sadece ailelere bırakılacak bir şey değil. Devletin çocukların ve gençlerin sağlık ve eğitim hakkını gerçekleştirmesi üzere yapması gereken en önemli konu ücretsiz okul yemeğidir” dedi.
“ÇOCUK SUÇ ORANLARI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”
Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Serap Ertuğrul, “Yoksulluğun hat safhada olduğu dönemde yaşıyoruz” derken, şunları kaydetti: “Bir yanda ekonomik durumu iyi olan ailelerde ihmal görüyoruz. Hazır gıdalar, yeterli iletişim kurulmaması ekonomik durumları iyi olan ailelerde çocukların bambaşka sorunlar yaşanmasına neden oluyor. Antalya’da çocuk suç oranları her geçen gün artıyor. Yoksulluk içinde duyusal boşluk, ekonomik sıkıntılar yaşayan çocuklara destek olamadıktan sonra bu çocuklar topluma karşı nefretle büyüyor. Anayasa’nın 10, 27 ve 47’inci maddeleri devletin eğitim ve özgürlüğün sağlanması için önlem alma görevi verir. Bu hakkın olanakları da devlet tarafından sağlanması zorunludur. Burada bağış ve yardım değil, çocukların hakkı olanın çocuklara teslim edilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
“MESEM PROGRAMIYLA EMEK SÖMÜRÜSÜ”
Eğitim-Sen Antalya Şube Sekreteri Ahmet Gülden, “Ülkemiz ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. Bunu da ilk kez yaşamıyor. Yıllardır süren bir süreç. Sınıfımızdaki öğrenci 4’üncü ders saatinde başını omuzlarının üzerinde tutamıyor. Gözlerinin içine baktığınızda yaşadığı mağduriyeti görüyorsunuz ama çözüm üretemiyorsunuz. Tek çözüm mücadele. Bu krizin etkileri son iki yılda MESEM adı altındaki modelde çocuk işçiliği yaptırılıyor. 6 milyon civarında lise öğrencisi var. Bunların yüzde 30’u MESEM programında. Haftada 1 gün güya okula gidiyor haftanın 4 günü ise müthiş bir çocuk emeği sömürüsü var. Çalışan çocukların ücretlerini de çalıştıran değil, halk ödüyor. Böyle ağır bir sömürü olamaz. Bu bereketli topraklar üzerinde biz bu yoksulluğu derinlemesine yaşıyoruz” dedi.
“GELİR DÜZEYİ İYİ AİLELERİN ÇOCUKLARI DA SAĞLIKLI BESLENEMİYOR”
ANTÇEV Başkanı Figen Bostancı, “1 yıldır üzerinde durulan bir proje var. Çocukların beslenme sorunları çok büyük bir gerçek. Ülkemizin korkunç gündeminde beslenme sorunu çok büyük bir sorun. Bu sadece alt düzey ekonomik düzeye sahip ailelerin ve çocuklar için geçerli değil. Okula aç gelen o kadar çok çocuk var ki. İyi gelire sahip olan ailelerin çocuklarının da beslenme sorunu var. Bu da fast food zincirleri ve katkılı gıdalar tüketilmesidir. Beslenmenin önemi en büyük gündem olmalı” dedi.
