CHP’nin son seçimlerdeki 6’ncı sıra milletvekili adayı Figen Çalıkuşu’nun CHP’li Muratpaşa Belediyesi’ne haciz getirdiği, hacizler yüzünden belediyenin maddi açıdan zor durumda kaldığını yazdık adete kıyamet koptu..
Nedenini tam
olarak çözemedik ama Figen Hanım, haber yüzünden öyle telaşlanmış ki, gazeteye
göndermek üzere hazırladığı tekzip ( biz düzeltme diyoruz) mail yoluyla henüz
bize ulaşmadan sosyal medyada paylaşarak bizi kamuoyuna ve CHP’lilere şikayet
etmek istemiş..
Tekzip metninde bize hukuk ve gazetecilik dersi vermeye çalışan Figen Çalıkuşu (Albuga) bir hukukçu olarak tekzibin noter kanalıyla ya da mahkeme kararıyla yapıldığını sanırım unutmuş..
Gelelim savunmasına diyor ki, “Benim mesleğim avukatlıktır ve bu mesleğimi icra ederken müvekkilime karşı yasalar önünde sorumluluğum bulunmaktadır.” Kendince haklı olabilir ama şu ifadeleri dikkat çekici:
“Benim takip
ettiğim dava gibi benzeri davayı takip eden yüzlerce avukat vardır. Bu
avukatların arasında da partili avukatlar vardır.”
Yani bizimle
birlikte CHP’li avukatları da ihbar etmek istiyor.
Bir başka nokta kendisinin siyasi geçmişinden uzun uzun söz edilmesi.
Oysa haberde bu konuyla ile ilgili olarak şu ifadelere yer verilmişti :
“Antalya siyasetine Doğruyol Partisi’nde başlayan ve CHP ile devam eden, son genel seçimlerde CHP’den milletvekili adayı olan Figen Çalıkuşu…)
Figen Hanım’ın
siyasi geçmişini yazılmasından niçin gocunduğunu, niçin rahatsız olduğunu ise anlamak mümkün değil.
Figen Hanım, sıkça ‘yalan’ ifadelerine yer verdiği tekzip isteminde , “Gazetenizdeki haberde ‘haciz kaldırılmadı’ bilgisi yalandır. Haciz kaldırma yazısı icra dairesinde mevcuttur” diyor.
Oysa elimizdeki mahkeme kararı tersini söylüyor.
Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/282 nolu kararında Muratpaşa Belediyesi’nin Figen Çalıkuşu’nun müvekkilleri adına belediyeye getirdiği haczin kaldırılması talebi için şu hükmü veriyor:
“Yapılan tahsilat dosya borcunu karşılamaya yeterli değildir. Haczedilen malların icra müdürlüğünce kıymet takdirleri yapılmadığı ve borcu karşılama oran ve miktarları belirlenemediğinden, bu aşamada taşkın haciz şikayeti dinlenemez. Açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (aşağıdaki hüküm yargılama giderlerini belirliyor)”
Demek ki Muratpaşa Belediyesi’ne yönelik haciz kaldırılmamış, bizim haberde bu vurgu yapıldığına göre, kimin kamuoyunu yanıltmaya çalıştığına yine kamuoyu karar vermeli diye düşünüyoruz.
Gelelim ‘yalan haber’ konusuna..
Şöyle diyor Figen Hanım:
“ Avukatlık faaliyeti kapsamında takip edilen, özel hukuka ait bir davanın kamuoyunu ilgilendiren ve güncel bir özelliği de yoktur. Daha da önemlisi haberin bir kısma da doğru değildir, bu özelliği itibarıyla haber yalan haberdir.”
Demek ki
Antalya’nın en büyük belediyesi olan Muratpaşa’ya bir partilisinin, hem de
milletvekili adayı olan bir kişinin haciz getirmesi kamuoyunu ilgilendirmeyen
güncel bir haber değil. Biz Çalıkuşu’nun Muratpaşa Belediyesi’ne haciz getirdiğini
yazdık, bunun neresi yalan?
Bir de hak, hukuk, siyasi kirlilik konusu var.
Belli ki haber Figen Hanım’ı çok telaşlandırmış, belediyeye haciz götürme haberini başka yönlere çekerek, farklı bir mecraya taşımak istemiş..
Şunları yazmış:
“Üzücü olan; mensubu bulunduğum partimin temel fikri şu sıralar çok güncel olan adalet, hak ve hukuk iken, benim avukatlık mesleğimi icra etmem, mahkeme ilamını tahsil etmemde hukuka aykırı bir yön olmamasına karşın yapılan bu haber ile hukuksuzluğun ve siyasi kirliliğin nasıl gün yüzüne çıktığını bir kez daha görüyor ve yaşıyor olmamız.”
Kararı kamuoyu versin bu haberin neresinde hukuksuzluk var ?
Bu haberden siyasi kirlilik yorumunu çıkarmakla ne yapılmak, nereye varılmak istenmiş?
Tekzip istenen metnin sonunda şöyle yazmış Çalıkuşu:
“Karar vermek gerekir; biz siyasi kirliliğin, gizli hesapların mı takipçisi olacağız yoksa siyasi ahlakın mı?
Karar vermek gerekir; adalet ve hukukun takipçisi mi olacağız yoksa çok bildik yıllardır aşina olduğumuz ama hep kaybetmememize yol açan ayaktan çelme takma oyunlarının mı? Kendinize yakışanı seçmek de elbet sizin hakkınız..Haberi yapan veya yapanların böyle bir davanın hak arayan alacaklı tarafı olsalar ve avukatları yasal görevini yerine getirmese idi ne düşünürlerdi onu da sormak isterim. Hep birlikte adalet, hukuk ve hakkın takipcisi olduğumuz günlerde beraber olabilme umuduyla.”
Bizim gizli
hesabımız olamaz, Akdeniz GERÇEK gerçekleri yazan bir gazetedir. Bunun için de
14 yıldır dimdik ayaktadır, kamuoyunun sempatisini kazanmış bir yayın
kuruluşudur.
Biz kendimize yakışanı zaten seçtik..
O nedenle korkusuzca her haberi yapıyoruz..
Siyasi ahlak
konusu kişilere göre tartışılır, kimlerin ayaktan çelme konusunda uzman
olduğunu da Antalya kamuoyu ve CHP tabanı çok ama çok iyi biliyor..
Bırakın kararı kamuoyu versin..