-Antalya
Baro Başkanı Polat Balkan, günümüzde ki genel siyasi iklime bakıldığında adalet
ve hukukla birlikte basın özgürlüğünde de hızla karanlığa doğru gidildiğini
kaydetti.
-Balkan,
halen dünya cezaevlerinde tutuklu olarak bulunan her üç gazeteciden birinin
ülkemiz cezaevlerinde olduğunu belirterek, “Bu tablo ülkemiz açısından çok acı
ve üzücü” dedi.
Antalya Baro Başkanı Polat Balkan, ülkenin
adalet, hukukla ve basın özgürlüğü konularında her geçen gün karanlığa doğru
gittiğini kaydetti. Akdeniz GERÇEK’e konuşan Balkan, bu konuda hiç karamsarlığa
kapılmadan iyimser bir kararlılıkla mücadele etmek gerektiğini kaydetti. Balkan,
ifade ve basın özgürlüğünün yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı kadar önemli
ve değerli kavramlar olduğunu belirterek, “Demokrasinin yolunun hem yargı
bağımsızlığından aynı değerde olmak üzere ifade ve basın özgürlüğünden
geçtiğini düşünüyorum. Çünkü gazeteciler, benim anlayışıma göre halkın bilgi
alma ve gerçeğe ulaşması için mücadele eden insanlardır. Bu anlamda yaşamsal
bir öneme sahip bir toplumsal görev üstleniyorlar. Ama ne yazık ki günümüzde ki
genel siyasi iklime baktığımızda adaletin zerresini, hukukun kırıntısını
aradığımız gibi, basın özgürlüğündün de hızla karanlığa doğru gittiğini
görüyoruz” dedi.
ÜÇÜNCÜ
DÜNYA ÜLKESİ OLDUK
Balkan, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Doğan
Medya Grubu’nun satışına da değinerek, “Ülke olarak hukukun üstünlüğü endeksinde
113 ülke arasında 101’inci sıraya geriledik, ifade ve basın özgürlüğü
sıralamasında da 3’üncü dünya ülkeleriyle birlikte anılıyoruz. Birkaç yıl
öncesine kadar kısmen özgür ülkeler kategorisindeyken şimdi özgür olmayan
ülkeler kategorisine alındık. Son olarak gerçekleşen Doğan Medya Grubunun
satışı da bunun üzerine tuz biber ekti. Avrupa Konseyi’ne üye 47 ülke arasında
ifade özgürlüğünün en çok ihlal eden ülke ne yazık ki bizim ülkemiz. Bütün bu
veriler ortaya konduğu zaman ne yazık ki en son güncel konu olan Doğan Medya
Grubunun satışı söz konusu olmamıştı. Bu satıştan sonra bu tablo daha da
kararacak gibi görünüyor. Çünkü benim gözlemlediğim kadarıyla siyasal iktidarın
yazılı ve görsel basında ki ağırlığı, bunun içine matbaayı ve dağıtım ağını da
eklersek yüzde 90’ları buldu. Bu her
şeyden önce bana kalırsa haksız rekabet oluşturur” diye konuştu.
HAVUZU
TAMAMLAMAYA ÇALIŞIYORLAR
Doğan Medya Grubu’nun satışını, iktidara
bağlı ve bağımlı medya oluşturma arayışının yansıması olarak değerlendirdiğini
vurguladı ve şöyle devam etti: “İktidara bağlı bir medya havuzunu tamamlamaya
çalışıyorlar ama bu topraklarda iyi ya da kötü, yeterli ya da yetersiz bir
demokrasi kültürünün olduğunu düşünüyorum. Ne kadar istenirse istensin tek tip
toplum yaratma isteği başarıya ulaşamayacak. Biz her çiçeğin yeşermesini istiyoruz.
İfade ve basın özgürlüğünün olabildiğince yaygın ve kalıcı olmasını istiyoruz.
Mutlaka bu anlayışa, yaratılmak istenen tabloya itiraz eden, direnen insanlar,
yapılar da olacaktır. Biz de bir hukuk örgütü olarak hukuk kadar ifade ve basın
özgürlüğünü önemsiyoruz. Gazetecilere mesleklerini yapma mücadelesinde
elimizden gelen yardımı da yapmaya çalışıyoruz.”
TUTUKLU
GAZETECİLERİN
ÜÇTE
BİRİ ÜLKEMİZDE
Polat Balkan, konuşmasının sonunda
cezaevlerinde bulunan gazetecilerle ilgili acı bir gerçeği de paylaştı. Balkan
şöyle dedi: “Son olarak şunu diyebilirim; benim bildiğim kadarıyla şuanda dünya
cezaevlerinde tutuklu olarak bulunan her üç gazeteciden biri ne yazık ki bizim
cezaevlerimizde. Bu çok acı ve üzücü bir tablo ülkemiz açısından. Memleket
olarak bunu hiç hak etmediğimizi düşünüyorum ama böyle de bir manzarayla karşı
karşıyayız. Umuyorum düzelir, çünkü öyle dosyalar var ki; tutuksuz bile
yargılanamayacak bazı gazetecilerin yargılandıkları gibi, tutuklu
yargılandıklarını görüyoruz. Bu tam bir kara tablo ama iyimser bir kararlılıkla
demokrasi için, hukuk için, ifade ve basın özgürlüğü için hiç karamsarlığa
kapılmadan iyimser bir kararlılıkla mücadele etmek gerektiğini düşünüyorum.” Kubilay ELDEMİRCİ