Antalya’nın Kepez ilçesinde, 2015 yılında belediye meclisi tarafından alınan kararla Zafer Mahallesi'nde 2617 No’lu Sokak'a “Mustafa Pehlivanoğlu”, 2612 No’lu Sokağa ise “Necdet Adalı” ismi verilirken konu yıllar sonra tartışma yarattı. Dönemin Kepez Belediye Başkanı Av. Hakan Tütüncü başkanlığında gerçekleşen meclis toplantısında oybirliğiyle alınan karar, yıllar sonra kamuoyunda yankı buldu.
Meclis Kararı Nasıl Alındı?
2 Eylül 2015 tarihli belediye meclis toplantısında 5393 Sayılı Belediye Kanunu ve Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği kapsamında gündemin 30. maddesi olarak görüşülen öneri, tüm meclis üyelerinin oybirliğiyle kabul edildi.
Bir Sağdan Bir Soldan
Karar No: 225 başlığıyla alınan kararda, 12 Eylül Askeri Darbesi döneminde idam edilen sağ görüşlü Mustafa Pehlivanoğlu ve sol görüşlü Necdet Adalı’nın isimlerinin Kepez’deki sokaklara verilmesi önerildi. CHP, MHP ve diğer partilere mensup meclis üyelerinin de kabul ettiği karar, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu.
Enver Bağbaşı’nın Tepkisi: “İçim Sızladı”
Kepez ilçesinde yaşayan ve aslen Ankaralı olan Enver Bağbaşı, semtte yürürken “Mustafa Pehlivanoğlu Caddesi” tabelasını gördüğünde geçmişe dair acı dolu anılarının canlandığını belirtti. 1978 Balgat Kahvehane Katliamı’nda altı kişinin hayatını kaybettiğini ve olayın faillerinden biri olarak Pehlivanoğlu’nun yaşattıklarını hatırlatan Bağbaşı, tabelada bu ismi görünce derin bir üzüntü yaşadığını ifade etti:
“1978'in Ağustos'unda Ankara Balgat’ta aralarında abilerimizin de olduğu altı kişinin hayatını kaybettiği ve 16 kişinin yaralandığı kahvehane katliamını unutmadım. Olayın faillerinden biri olarak bilinen Mustafa Pehlivanoğlu’nun adının burada bir caddeye verilmesi beni derinden etkiledi. İçim titredi, anılarım canlandı.”
Resmi Başvuru Cevapsız Kaldı
Bağbaşı, bu durum karşısında o dönemki Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü döneminde de resmi başvuruda bulunduğunu ancak herhangi bir geri dönüş almadığını belirtti: “Belediyeye gidip tabelanın neden asıldığını sordum, ancak kimse net bir açıklama yapamadı. Sadece ‘MHP'li bir meclis üyesi önerge sundu, CHP’li üyeler de kabul etti’ dediler. Olayın ardından konunun üzerine gitmeye devam ettim, ancak hala resmi bir dönüş yapılmadı.”
“İki İsmi de Kaldırsınlar Kepez'e Yakışan İsim Koysunlar”
Bağbaşı, yaşanan tartışmalı sürecin çözülmesi gerektiğini belirterek, her iki ismin de kaldırılmasını ve daha nötr bir ad verilmesini önerdi: “Mustafa Pehlivanoğlu’nun yanı sıra Necdet Adalı isminin de tartışmalara yol açtığını düşünüyorum. Geçmişin acı olaylarını hatırlatmanın kimseye yararı yok. Her iki ismi de kaldırsınlar. Cumhuriyet, Atatürk veya Kepez halkına yakışan başka bir isim koysunlar.”
Resmi Takipçi Olmaya Devam Edecek
Enver Bağbaşı, belediyeden net bir yanıt beklediğini belirterek, tabelanın değiştirilmesi için girişimlerini sürdüreceğini söyledi: “Bu isim, Balgat’ta yaşanan acıların simgesidir. Kepez gibi barış ve huzur dolu bir ilçeye yakışmıyor. Belediye yetkililerinden acilen resmi bir açıklama ve karar bekliyorum.”
Benzer Olaylar da Yaşanmıştı
Sokaklarda ki isim krizi sadece bu olaydan ibaret değil, Ulu Önder Atatürk'e Firavun ifadesini kullanan Osman Yüksel Serdengeçti'nin de ismi Antalya'da bir parka verilmişti.
Serdengeçti, Samsun konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı: “Tepeden inme dışarıdan gelme yapılan birçok inkılaplar milleti allak bullak etmişti. Paris sokaklarında yetişenler! Hukuk-u beşer beyannamesini ezbere bilenler! Laiklik ve inkılapçılık perdesi altında yoksul Anadolu halkının imanını, vicdanını, hak ve hukukunu pervasızca çiğnediler.
Kıtalara hükmeden, 3 kıtada asırlarca dimdik duran ecdadımızı, şurada, burada, halkevlerinde türlü kuyruklara sokarak tahkir ve tehvil ettiler.
Onlar kendilerini yarı ilah sayıyorlardı. Yapanlar onlardı, yaratanlar onlardı, partilerinden bahsederken şerefli partimiz diyorlardı. On yılda on beş milyon genç yaratmışlardı. Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan halktı, milletti, köylüydü. Amma nutuklarda, amma afişlerde ‘Köylü milletin efendisidir’ diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü efendimiz sensin, efendimiz sensin diye soydular.”