Antik
alanlar
yapılaşmaya
AÇILIYOR
-Kaş
-Ozan,
“Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Antalya Mimarlar Odası ve Ankara Peyzaj
Mimarları Odası olarak bölgeyle ilgili ortaklaşa dava açtık. Bunun tarihi bir
misyon olduğunu düşünüyoruz” ” dedi.
------------
Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Dr. Munise Ozan, Özel
Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan Patara ve Fırnaz koyunun, 2’inci ve3’üncü
derece doğal sit alanına çevrilerek ranta açıldığını iddia etti. 2B Kanunu’ndan
itibaren Akdeniz kıyılarında çok büyük arsa satışları olduğunu hatırlatan Ozan, “Bu arsaların çoğunu zaten vatandaş alamamıştı.
Köylüden arsalar, tarlalar ve zeytinlikler yok pahasına maddi açıdan güçlü
insanların eline geçti. Doğal sitler ve koruma alanları yeni çıkan kanunlarla
kalkınca bu bölge için artık alarm zilleri çalmaya başladı. Özellikle Patara ve
Fırnaz koyu, Özel Çevre Koruma bölgesinde yer almasına 1’inci derece sit alanı
olmasına rağmen, 2’inci ve3’üncü dereceye çekerek ranta açıldı” dedi.
ORTAKLAŞA
DAVA AÇTIK
Önümüzdeki dönemde bölgenin ciddi anlamda
yapılaşmasının önünü açıldığını kaydeden Dr. Munise Ozan, “Halbuki
buralar ekolojik açıdan, canlı hayvan ve bitki türleri açısından çok zengin bir
bölge. Aynı zamanda bölge Likya uygarlığının liman şehri. Bunun yanında
bölgedeki doğal ve arkeolojik alanlar ile tarım alanları adeta iç içe geçmiş durumda.
Biz bunları koruyacağımıza 1’inci derece sit alanlarını, 2’inci ve3’üncü
dereceye çekerek kendi ellerimizle ranta açıyoruz. Artık bu kararlardan sonra
antik alanlarının hemen yanında ciddi anlamda bir yapılaşma görürsek kimse şaşırmasın.
Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Antalya Mimarlar Odası ve Ankara Peyzaj
Mimarları Odası olarak geçtiğimiz hafta burasıyla ilgili olarak ortaklaşa dava
açtık. Çünkü özellikle antik Patara kenti ve çevresindeki kumulların ciddi
anlamda korunması gereken bir bölge. Biz bunun tarihi bir misyon olduğunu
düşünüyoruz” ” diye konuştu.
İZNİ
ÖZEL ŞİRKET VERİYOR
Bölgedeki mühürlü antik taşların bulunduğu
yerlere bile ‘inşaat yapılabilir’ izninin verildiğini vurgulayan Ozan,
sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskiden bölgenin kuzeyindeki 1. derece doğal sit alanında
bulunan yerlerdeki davalarla durdurulmuş inşaatlara yavaş yavaş onay verilmeye
de başlandı. Bunun yanında birkaç yıldır kooperatifler mantar gibi artmaya
başladı. Hatta buradaki mühürlü antik taşların bulunduğu yerlere ‘inşaat
yapılabilir’ izninin bile alındığı görüyoruz. Yani arkeolojik alanları ile
tarım alanları arasında hiçbir geçiş sınırı yok. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
bu çalışmayı özel bir şirkete ihale ediyor. Kanunen bunu bakanlığın kendi
yetişmiş elamanlarının yapması gerekiyor. Bilimsel çevreden görüş alınmadan
bunların yapılmaması lazım. Ama bu kararlar özel firmaların onayıyla veriliyor
ve bölgede inşaatlar yükseliyor. Zaten amaç da bu arazileri kullanıma açmak.” Kubilay ELDEMİRCİ