Muratpaşa’da bir okulun duvarına Arapça yazdıkları yazı ile ‘Biz buradayız’ mesajı veren kaçak çetenin devamına Kızıltoprak’ta da rastlanmıştı. '515' yazısı geçtiğimiz aylarda yıkılan Kızıltoprak'ta ki gecekondularda da görüldü. Yasa dışı yollar ile Türkiye’ye giren şahısların büyük bir çoğunluğunun erkek olduğu bilinirken, Türkiye’ye gelme amaçları hala belirsizliğini koruyor. Türkiye’de suç oranları gün geçtikçe artarken, göç eden şahısların her şehirde toplandığı mahalleler bulunuyor. Antalya’da Yeşildere Mahallesi ve çevresi, Kızıltoprak, Yenigöl, Altınova, Sinan Mahalleri’nde yoğunlukla ikamet eden göçmenler, büyük çoğunlukla hırsızlık, uyuşturucu ticareti gibi yasa dışı işler ile ilgilendiği ileri sürüldü. Antalya’da ikamet izni verilmeyen şahıslar buna rağmen yaz aylarında Antalya’ya gelmeyi tercih ediyorlar. Turizm sezonunu başlaması ile birlikte hırsızlık suçunun arttığı Antalya’nın sahillerinde birçok taciz vakası da meydana geliyor.
UYUM SAĞLAYAMAZLAR
‘515 Haşimi’ çetesinin yuvalandığı Antalya’nın gettolarında bulunan uyuşturucu trafiği de hızlanırken; Antalya Valiliği ve Antalya İl Emniyet Müdürlüğü’nün bu konuyla ilgili yaptığı çalışma olup olmadığı henüz bilinmiyor. Antalyalı, yaşanan bu göçmen sorunu karşısında güvenlik güçlerinin önlem alması ile huzura kavuşacağını belirtirken, göçmenlerin kentin değerini ve albenisini düşürdüğünü belirten sektör temsilcileri, Cumhur İttifakı kanadında bulunan partilerin yöneticilerinin dahi artık bu göçmen sorununun çözülmesi gerektiğini belirtmesi de durumun vahametini gözler önüne seriyor. AKP iktidarının Araplara uyguladığı avantajlar ile büyüyen sığınmacı sorunu, Türk vatandaşlarının yaşam kalitesini her geçen gün düşürüyor. Arap ve Afgan sığınmacılara tanınan sağlık ve maddi destek olanaklarının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin üniversitelerinde ‘Sığınmacıları Entegre’ye yönelik akademik çalışmalar da yapıldığı bilinmekte. AKP iktidarının maddi olanakları, güvenlik güçlerinin kontrolü, akademik kadroların, halka; ‘Uyum sağlayabilirler’ güzellemeleri ile yarattığı sığınmacı sorununa karşı Türk halkı sakinliğini kaybetmek üzere.
GÖÇ ALGISI YUMUŞATILMAK İSTENİYOR
Afgan ve Suriyeliler başta olmak üzere Türkiye ve Antalya’da yaşayan göçmenlerin yarattığı güvenlik zafiyeti dışında ülke ekonomisi üzerinde de büyük bir yüke sahip olması; yurttaşı da sefalete sürüklüyor. Antalya’da yuvalanan bu gruplar sebebiyle, kentin güvenli olarak nitelendirilebilecek mahallelerinde kira fiyat artışları enflasyonunda üzerinde seyrediyor. AKP iktidarının, göçmenlere ayırdığı bütçenin, vergisini ödeyen bir Türk vatandaşının hakkı olduğunu belirten Antalyalı, göçmenlerin kente ve ülkeye entegre olmasını istemiyor. Akdeniz Üniversitesi’nde yapılan, ‘Onlar Bizim Hemşehrimiz: Uluslararası Göç ve Kültürlerarası İletişim’ isimli seminerde, 2011 yılından itibaren Türkiye’ye gelen düzenli göç algısı yumuşatılarak akademik disiplin haline getirilmeye çalışılıyor. Başta öğrenciler olmak üzere, toplumun büyük çoğunluğunun ekonomik darboğazda olduğu Türkiye’de düzenli göç ile Cumhuriyet sınırları içerisine giren şahısların, maruz bıraktığı ekonomik külfet de vatandaşın üzerine yükleniyor. Akademik kadroların ‘Düzenli göç sorununun’ çözülmesi için çalışma yapmaması aksine göç ile ülkeye giren şahısların Türk kültürüne entegre olması için çaba sarf ettikleri de görülürken, öğrenciler AKP dönemindeki yüksek öğrenimin geldiği durumdan şikayetçi.