Büyük kentlerde, suyun kireçli ve insan sağlığını tehdit edici durumda olması sebebiyle, damacana suyun önemi artıyor. Antalya’da damacana suyun önemi ve ihtiyacı göz önüne alındığında tüketicilerin mağdur olmaması için damacana suya üst sınır getirilmesi gerektiğini belirten TÜKONFED Başkanvekili İbrahim Güllü, “Fahiş fiyatlarla mücadelenin önem kazandığı böyle bir dönemde tüketicinin temel ihtiyacı olan su ve su fiyatları keyfiliğe bırakılamaz. Mutlaka satıcıların tamamını kapsar şekilde suda bir tavan fiyat uygulaması yapılmalıdır. Suda keyfiliğe son verilmelidir. Suda fahiş fiyat uygulayan tabir caizse suyun ayarını bozan özellikle fiyatları yükselten firmalarla ilgili olarak da Ticaret Bakanlığı fiyatları neye göre arttırdığı sorgulanmalı, fırsatçılık ve fahiş fiyat yapan firmalar Haksız Fiyat Değerleme Kuruluna sevk edilmelidir. Su sektörünün yüzde 70’inin nasıl yabancı sermayeye bırakıldığı da anlaşılır gibi değil. Bu konu ayrıca analiz edilmesi gereken bir husus Görüldüğü üzere yabancı firmalar ve bayileri, Esnaf odalarının belirlediği tarifeye uymamak için Ticaret odasına kayıt oluyorlar. Buda suda iki başlılık ve fiyatlarda keyfiliğe neden olmakta” dedi.

“PAZARIN YÜZDE 70’İ YABANCILARIN ELİNDE”

İbrahim Güllü, “Tüketici Damacana suya alıştı. Damacana suyu tüketici sevdi ve kullanmaya başladı. Bunda çeşmeden akan suların klorlu olması, yeterli hijyenin olmaması gibi sebeplerle damacana su tercih sebebi haline geldi.  Son zamanlarda damacana su fiyatları el yakıyor. Su fiyatlarına son bir yılda ortalama yüzde 100’e yakın zam geldi. Haziran ayında bu yana iki defa peş peşe fiyat artışı yapıldı. 19 litrelik damacana su fiyatı, İstanbul’da bölgesine göre 150 liraya ulaştı. Ortalama satış fiyatı 100-120 lira civarında. Bu artışların makul bir gerekçesi ise yok. Su fiyatlarının yüksekliği konusunda sektör temsilcileri ise ortak bir kanaatle şunu söylüyor: ‘İçme suyu pazarının yüzde 70'i yabancıların elinde. Tarifeye uymuyor, istedikleri gibi fiyatlarla oynuyorlar’” diye konuştu.

Antalya'da Ayyuka Çıkan Hafriyat Tartışmalarına Son Nokta Antalya'da Ayyuka Çıkan Hafriyat Tartışmalarına Son Nokta

“ALTI AYDA İKİ KEZ ZAM YAPILDI”

Güllü, “Ülkemizde içme suyu pazarının yüzde 70’e yakınının yabancı markaların kontrolünde. İstedikleri gibi fiyatlarla oynuyorlar. Nasıl ki ekmekte tavan fiyat uygulaması var, aynı şekilde suda da var. Çünkü acil gıda statüsünde. Biz her yıl bir fiyat tarifesi açıklıyoruz. Ancak yabancı markalar tarifeye uymuyor. Daha doğrusu etrafından dolaşıyorlar. Su satıcıları arasında bir Ticaret Odasına kayıtlı üyeler var, bir de meslek odasına kayıtlı üyeler var. Meslek odasına kayıtlı üyeler İstanbul membalarını temsil ediyor. Yani Şile’den Silivri’ye kadar olan bölgede su satıyorlar. Ancak taşradan, yani Bursa, Sakarya, Bolu ve Kocaeli gibi illerden gelen su satıcılar tarifeye uymuyorlar. Bunlarda piyasada bildiğimiz yabancı markalar. Serbest piyasa adı altında satış yapıyorlar.  Markaların satış tarifesine uymamak için bayilerini esnaf odasına değil, ticaret odasına kaydettiriyorlar. “Böylece zorunlu tarifeden kaçınmış oluyorlar. Bu bahsettiğimiz markalar da piyasanın çoğunluğunu oluşturuyor. Esnaf odası olarak yabancı su markalarının zamlarını durduramıyoruz. Ne döviz, ne akaryakıt ne de asgari ücret artmadı. Buna rağmen son altı ayda iki defa su zammı gördük. Fırsatçılık yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Arda KIR