El Ele Eğitim Kültür Kadın Dayanışma Derneği tarafından, Konyaaltı Belediyesi Feslikan Salonu’nda düzenlenen konferansa katılan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Bayezid, organ nakli konusunda açıklamalarda bulundu. Bayezid, kalp yetmezliğinin ülkelerin nüfusunun yüzde 2’sini oluşturduğunu bildirdi.
“Türkiye’de 1.4 Milyon Kalp Yetmezliği Hastası Var”
Türkiye’de 1.4 milyon kalp yetmezliği hastasının olduğunu kaydeden Bayezid,“Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre toplam ölümlerin yüzde 30’unu oluşturur. Çok hızlı görüldüğü kadar çokta hızlı ölüme götürür. Hastaneye yatıştan 5 yıl sonra hastaların yüzde 75’i hayatını kaybeder, yüzde 25’i ancak yaşayabilir. Akciğer kanserinden sonra en ölümcül hastalık kalp yetmezliğidir. Son dönem kalp yetmezliğinin gerçek tedavisi kalp naklidir. Yeterli miktarda donör olmadığı için mecburen yapay kalp kullanıyoruz, hayatta tutalım diye.” diye konuştu.
Dünyadaki kalp nakli operasyonlarından bilgiler veren Bayezid, 1967 yılında Güney Afrika’da Christiaan Barnard’ın ilk kez insandan insana yaptığı kalp naklinin aya gitme kadar yankı uyandırdığını kaydetti.
“Kalp Naklinde Kritik 5 Saat”
Türkiye’de ilk kalp naklinin 22 Kasım 1968 yılında Kemal Bayazıt tarafından gerçekleştirildiğini ve kendisinin hocası olduğunu dile getiren Bayezid,“ Kalbin kasılma gücü yüzde 25’in altındaysa kalp nakli bekleme listesine alınır. Sağlık Bakanlığının sağladığı imkanlarla, başka illerden kalbi getirip nakil yapabiliyoruz. Karaciğer ve böbrek hastası bir yakınından organ alabilir ve hayatta kalabilir. Ama kalp hastasının böyle bir şansı yok. Bizim kalbi çıkarıp nakle kadar geçen süre 5 saati geçmemelidir. 5 saati geçerse hasta hayatını kaybeder. Nakilden sonra kalbin ret edilmesini önleyici tedaviler uyguluyoruz. Hiç ret olayından artık insan kaybetmiyoruz.” diye konuştu.
“45 Dakika Kalp Masajıyla Yaşayan Hasta Var”
Akdeniz Üniversitesi’nin bugün yaptığı komplike nakillerle adından başarıyla söz ettirdiğini dile getiren Bayezid, “1998 yılında yaptığımız kalp nakli 27 yaşında ve gayet konforlu yaşıyor. Türkiye’de en soluklu yaşayan hasta Hamide Akman’dır(55). Kalp nakli, organ nakli çok faydalıdır. Hiçbir hastadan umut kesilmemesi gerekir. 45 dakika kalp masajıyla geldikten sonra hala hayatta kalabilen kişiler var.” dedi. Türkiye’de kalp nakli sayısının yıllar içinde arttığını kaydeden Bayezid, ama kalp bekleyen hastanın daha da arttığına dikkat çekti.
“Bin 400 Kişi Kalp Bekliyor”
Türkiye’de şunda bin 400 kişinin kalp beklediğini kaydeden Bayezid, “350 tanesi Akdeniz Üniversitesi’nde yer alıyor. Ama ne yazık ki verici yok. Dünyada en çok İspanya’da milyon nüfusa 37 bağış yapılıyor, Fransa’da 56, Türkiye’de bazı yıllar 1, bazı yıllar 3 oluyor. Oldukça az bir bağış oluyor. Bu hastaları hayatta tutabilmek için bir başka yolda yapay kalp oluyor. Organ nakli sonuçları çok iyi, toplumun bunu kabullenmesi ve bir bilinç oluşması gerekiyor. Bir hayat bağışıdır. Dünyada maddi değerlerle karşılığı yok. O nedenle kabulü önemli. Dinen bir sakınca yok. Beyin ölümü olduktan sonra düzelen kimse yok. Beyin ölümünden sonra kişinin solunumu durmuştur. Solunum cihazından ayırdığınızda kalpte durur. Bu arada bir bağış olursa bir çok insan kurtulabilir. Organ bağışı sayısı yetersiz olunca yapay kalp kullanıyoruz. 400’e yakın hastaya yapay kalp koyduk ve hayatlarını sürdürüyorlar. Hastalar sadece yanlarında bir çanta taşıyorlar. Bizim mesleğin en güzel tarafı anneyi babayı evlada, evladı anneye babasına kavuşturabilmektir.” ifadelerine yer verdi.
