Antalya Orkidelerini ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Derneği (ANTOK) Projeler Sorumlusu Pınar Kınıklı, kentte yürütülen endemik bitki koruma çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Tehlike Altındaki 40 Tür Belirlendi
Antalya'da 2010 yılından bu yana ulusal ve uluslararası birçok proje gerçekleştirdiklerini söyleyen Kınıklı, özellikle tehdit altındaki türlerin korunması için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Avrupa Birliği tarafından desteklenen projeler kapsamında Antalya genelinde endemik bitki türlerinin saptandığını aktaran Kınıklı, "Çalışmalarımız sonucunda en çok tehlike altındaki 40 bitki türünü belirledik. Orman Bölge Müdürlüğü ve Doğa Koruma Milli Parklar ile iş birliği yaparak bu türleri koruma altına almak için çeşitli projeler yürüttük" dedi.
Türk Lalesi Manisa'dan Akdeniz'e Yayılmış
Pınar Kınıklı, koruma altına alınan en önemli türlerden birinin Türk lalesi olduğuna dikkat çekti ve şu bilgileri verdi:
"Bu tür, Manisa'dan Akdeniz'e kadar yayılış gösteriyor. Türkiye'ye özgü olması nedeniyle son derece önemli. Baharın habercisi olan kırmızı gözlü çiçekleriyle dikkat çeken bir bitki" dedi. Türk lalesinin lalelerin atası olarak kabul edildiğini belirten Kınıklı, "Bugün park ve bahçelerde kullanılan lale türleri, genetik çalışmalardan geçirilerek kültüre alınmış halleri. Ancak lalenin ana vatanı Türkiye. Tarihte genetik materyali yurt dışına çıkarılarak geliştirilen bu bitkinin, yeniden ülkemizde çalışılması ve korunması büyük önem taşıyor."
"Lalenin Genetik Çeşitliliğini Artırabiliriz"
Lalenin ana vatanının Türkiye olmasıyla birlikte lale üretimi için ülkede yapılabileceklere vurgu yapan Kınıklı, "Bu türü dışarıdan almak yerine kendi kaynaklarımızı değerlendirerek park ve bahçelerimizde kullanabiliriz. Hatta daha fazla çalışma yaparak lalenin genetik çeşitliliğini artırabilir ve yurt dışına satışını yapabiliriz" şeklinde konuştu.
