Cumhuriyet Kadınları Derneği Antalya Konyaaltı Şubesi, Büyükşehir Belediyesi Eğitim Salonu’nda, ‘kadına Yönelik Şiddet ve Medya’ paneli düzenledi. Panele Akdeniz Gerçek Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Songül Başkaya, Cumhuriyet Kadınları Derneği Konyaaltı Şube Başkanı Fatma Özdemir, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Odman Boztosun, Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Psikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkay Keser, Gazeteci Sema Yerdelen katıldı. Panelin moderatörlüğünü Eğitimci Harika Koçer üstlendi.
“TEMSİL YETESİZ”
Akdeniz Gerçek Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Songül Başkaya, “1999 yılından bu yana gazetecilik yapıyorum. Kamu yönetimi uzmanıyım. Antalya’nın en genç kadın il genel meclis üyesiydim. 33 yaşında 2014 yılında CHP’nin ilk kadın grup başkanvekili oldum. Kadınların her yerde temsilinin yükseltilmesi gerektiğini düşünen biriyim. Kadının varlığı ve temsili açısından her konuda gurur duyuyorum. Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934’te kadının mücadelesi sonrası gelen bir taçlanmayla seçme ve seçilme hakkının vermesi çok anlamlıdır ama bugün hala mecliste temsilsin yüzde 19.90 olması çok yetersizdir” dedi.
“ŞİDDETİN SEBEBİ TEMSİL AZLIĞI”
Songül Başkaya, “Kadına yönelik şiddetin üretilmesi noktasında temel aktörün kadının her alanda temsilinin azlığıdır. 2009 yılında 75 kişilik bir mecliste tüm ilçelerden katılım vardı. O meclise gelen meclis üyelerinin bazılarında silah vardı. Meclise geliyorsunuz Antalya ile ilgili kararlar alacaksınız ama belinizde silah var. Mecliste, ‘Biz Antalya için kararlar almak için toplanıyoruz. Belinizdeki silahı bırakacaksınız. Birbirinize hitap ederken saygı çerçevesinde davranacaksınız’ dedim” dedi.
“ŞİDDETİN BÜTÜNÜNE KARŞIYIZ”
Başkaya, “Her yer şiddet dolu. Bugün ülkemizi yönetenlerin diline bakın ne kadar çirkin. İktidar bir şey söylüyor muhalefette o şiddeti yeniden körükleyen bir söylemle karşı karşıya kalıyor. Bu konuda bütüncül bir dönüşüm yapılmalı. 21 Kasım itibariyle 399 kadın aramızdan ayrıldı. Şiddetin bütününe karşıyız. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayamadığımız için en çok şiddete maruz kalan kadınlar oluyor. Medyadaki şiddet dilinin yeniden üretilmemesi noktasında biz habercilerin büyük sorumluluğu var. Medya 4’üncü güçtür ama medya gücünü nasıl kullanırsa toplumda o yönde evrilir. Biz iyi yönde kullanmak istiyoruz” dedi.
“CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ GÖZETEN HABERCİLİK YAPILMALI”
Başkaya, “Medya dilinde gazetecilerin bu bilinçlenme çalışmasının lisans düzeyinde yapılması gerekiyor. Sektöre adım atıldıktan sonra meslek örgütleri kanalıyla diğer eğitimlerin de sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorum. TGC, medyada eşitlik çalışması var. Haberlerde kadınların yeteneklerinin küçümseyen ayrımcı ve cinsiyetçi dil terk edilmeli, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten habercilik yapılmalı. Medyada şiddet ve nefret diline yönelik akademik çalışmalar yapılmalı” diye konuştu.
“KADINLAR AYRIMCILIĞA UĞRAMAMALI”
Kadına yönelik şiddetin ve medya dilinin konuşulduğu panelde, Cumhuriyet Kadınları Derneği Konyaaltı Şube Başkanı Fatma Özdemir, “Kadınların, ayrımcılığa uğramadığı bir dünya inşa etmek istediklerini ve bunun da şiddetin son bulması ile olabileceğini belirterek, medyada kullanılan ayrımcı dilin bu sorunu derinleştirdiğini ifade etti. Özdemir, basın mensuplarının bu konuda dikkatli çalışması gerektiğini ve yaptıkları işin kritikliğine değindi.
KÜLTÜRÜ YARATALIM
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Odman Boztosun, “Anayasa hepimizin ortak kitabıdır. Anayasa’da bir yanda kadın erkek eşitliğinden bir yandan da basın özgürlüğünden bahsediliyor. Şiddet olgusunun çocuklar açısından kabul edilemeyeceğinden bahsediliyor. Anayasa kadınları çocuk gibi değerlendirmiyor. Böyle de olmaması gerekiyor. Kültür stratejiyi kahvaltı niyetine yer. Etik ilkeler kabul edilmiş ama basın mensupları bu etik ilkelerden haberdar değil. Bu durum size kurum kültürü olarak aktarıldı mı? diye sorsak olumsuz sonuçlanır. Etik ilkelerin bilinirliğinde büyük bir sorun olduğu kanaatindeyim. Etik ilkelerin basın mensupları arasında yayılması gerekir” dedi.
KADIN CİNAYETLERİ ÜZERİNE ANALİZ
Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Psikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkay Keser, kadın cinayetlerinin son yıllardaki verilerinden bahsederek, medyanın kullandığı dil üzerine değerlendirmelerde bulundu. Keser, uzmanlık alanı olan psikiyatri ile medya dilinin değerlendirmesi konusunda örnekler verdi.
TÜRK KADINI MİLLETİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRDİ
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Eğitimci Harika Koçer, “Önce kendimize değer vermeliyiz. Hepimiz kendimize önem verirsek farkındalık oluşturacağız. ‘Türk kadını bir milletin geleceğini şekillendiren en önemli varlıktır’ diyor Mustafa Kemal Atatürk. Hiçbir zaman umudumuzu kaybetmeyeceğiz” dedi.
