Toplantıya Demre Belediye Başkanı Gülsüm Cengiz, Kaş Meclis Üyesi Meral Çiyan Şenerdi, Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Murat Akoy, meclis üyeleri ve haltan katılım olacağı bilgisine ulaşıldı. Antalya Valiliği, 22 Haziran 2017 tarihli bir kararla Kaş - Kalkan Otoyolu için Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir kararı almıştı. Bu karar üzerine iki ayrı dava açılmıştı. İlk dava, otoban projesi için verilen ÇED Gerekli Değildir kararına, ikincisi ise Kalkan Güney Yamaçları'nda (Kaputaş Plajı) 1. derecede sit alanından geçen 2842 metrelik güzergahta Antalya Tabiat Varlıkları Koruma Komisyonu'nun verdiği izne karşı açılmıştı. 2018 yılında Antalya 4. İdare Mahkemesi, 1. derece doğal sit alanında geri dönülemez tahribata neden olabileceği ve telafisi güç veya imkansız zarara yol açabileceği gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı vermişti. 2019 yılında Antalya 2. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporuna dayanarak Antalya Valiliği'nin ÇED gerekli değildir kararını iptal etmişti. Danıştay da bu kararı onaylamıştı. Karayolları Genel Müdürlüğü, bu süreçten sonra Finike - Demre hattını, Kaş - Kalkan hattı ile birleştirme kararı almış ve 1 Temmuz 2021 tarihinde ÇED toplantısı yapma kararı almıştı. Ancak Finike halkının tepkisi nedeniyle Finike'deki ÇED toplantısı iptal edilmiş, Kaş'ta ise Akbel Mahallesinde toplantı gerçekleştirilmişti. Toplantıya katılan halk, Kaş - Kalkan otoyoluna karşı çıkmıştı. Yarın Karayolları Genel Müdürlüğü'nün özel bir firma tarafından hazırlatılan ÇED raporu, Ankara'da İnceleme Değerlendirme Komisyonu'nda görüşülecek. Eğer ÇED olumlu kararı çıkarsa, Bakanlık onayıyla yolun yapımına başlanabilecek.
HALKA ZARAR VERECEK
Konuyla ilgili olarak konuşan Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Murat Akoy, “Mevcut kıyı yolu ya da yolların fiziki ve geometrik standartlarının olağanüstü düşük olması, sürücü konforu, trafik güvenliği ve yoğunluğunun problem teşkil etmesi göstermiş, yolun sağlayacağı faydaları ‘’Turizmden ekonomiye, eğitimden sağlığa, bölgeye her alanda kalkınma, gelişme sağlayacağı’’ olarak saymıştı. Kaş - Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Kaputaş 1. Derece Doğal Sit Alanı dahil olmak üzere toplam 9 Doğal Koruma Alanının ve 11 Arkeolojik Sit Alanının ya içinden ya da yakınından teğet geçecektir. Kıymetli tarım topraklarının olduğu üretim alanlarından, hayvancılık ve çiftçilikle geçinen dağ köylerinden, halkın ata toprakları ve evlerinin üzerinden geçerek doğal ve sosyal hayatı bir bıçak gibi ikiye bölecektir. Sadece Kaş-Kalkan etabında doğrudan işlevsiz hale gelecek olan tarım alanı, mera, zeytinlik ve benzeri kıymetli toprak kaybı 125,5 hektar (220 futbol sahası) olacaktır. Bu kayıp, bölgede yaşayan çiftçilik, hayvancılıkla geçimini sürdüren halka büyük bir ekonomik zarar verecektir” ifadelerini kullandı.
ATA TOPRAĞI TEK EDİLMEZ
Başkan Ahmet Murat Akoy, “Otoyol güzergahı üzerinde 454 bitki cinsinin yayılım alanını bulunmaktadır. Bunun 22’si endemik türdür. Otoyol sadece Kaş’ta yetişen Likya Orkidesi, Kaputaş Andızotu gibi nesli tehlike altında olan endemik türlerin yayılım alanı üzerinden geçmektedir. Flora üzerine getirdiği yıkımın yanında fauna yani yaban hayatı da (hem yol yapımı sırasında gerçekleşecek patlatmalarla hem de sonrasında doğal yaşamı ikiye bölerek) geri dönülmez şekilde olumsuz etkileyecektir. İnşaat aşamasında yolun önemli bir bölümü dinamitlerle patlatılarak geçilecektir. Bu durum yeraltı su kaynaklarının yok olması ve/veya azalması ya da yön değiştirmesine sebep olacaktır.
Proje’de 118 hektar tarım alanı, 57 hektar toplam orman alanı(çalı, geniş yapraklı ve iğne yapraklı), 44 hektar zeytinlik alan ve 95 hektar makilik vejetasyon alanı olmak üzere toplam 321 hektar alan tahrip olacaktır. Raporda otoyol güzergahında bulunan sadece 26,75 hektar orman alanında 66.073 adet ağacın kesileceği ifade edilmiştir. Otoyollar Türkiye'de yoğun yapılaşmayı tetiklemektedir. Rantsal imar baskılarıyla birlikte doğal ve tarihsel değerlerin tahribatı dışında, kırsalın demografik ve kültürel yapısının değişmesi ile köylülerin ata topraklarını terk etmeleri kaçınılmaz olacaktır” dedi.
ALTERNATİF ARANSIN
Başkan Akoy, “Bölge, tüm doğal çevre dokusuyla bugüne kadar görece koruna gelmiş son yerlerden biridir. Bu sayede biyoçeşitliliği ve habitat alanları olağanüstü düzeyde zengindir. Otoban ve tetikleyeceği yoğun betonlaşmanın tahribat boyutu da olağanüstü olacaktır. Kaş’ın temel gelir kaynağı turizmdir. Bu turizm Antalya’daki diğer bölgelerden farklı olarak kitle turizm değil, ekoturizm adı verilen kültür ve doğasına dayalı butik bir turizm türüdür. Yapılacak yol Doğal Koruma Alanlarına, ÖÇK bölgelerine, Arkeolojik Sit Alanlarına ve bu alanlardaki ekolojik çeşitliliği olumsuz etkileyerek Kaş’ın turizm girdisine, turist profiline de zarar verecektir. Projede Turizm Bakanlığı’nın Türkiye’nin tanıtım yüzü olarak kullandığı 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Kaputaş’ın üzerine köprü yapıldığı görülmektedir. Bölgemiz, tarım arazileri, büyük sürülerin otladığı meralar, zeytinlik alanları-bahçeleri, hayvancılığı için son derece önemli zengin makilik dokusu, ormanları ve köyleriyle bir bütündür. Onlarca antik kentine, doğal koruma alanlarına, özel çevre bölgelerine, milli parklarına, dağ köylerine, koylarına ve eşsiz manzaralarına erişen hem sahilden hem dağ köylerinden geçen mevcut yolları, yapılmak istenen Kaş-Kalkan Otoyoluna yegâne alternatiftir ve öyle kalmalıdır. Kaş halkının talebi mevcut yolların iyileştirilmesi yönündedir” diyerek açıklamasını tamamladı.