13 Kasım günü Antalya’da Kızılkaya-Bozova-Korkuteli yolunun açılışını yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yolu ‘dev proje’ olarak nitelendirmiş ve trafik sorunun çözüleceğini belirtmişti. Açılışın ardından ise D-400 çevre yolunda katlı kavşak ihaleleri yapılacağını belirtmişti. Konuyla ilgili konuşan CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yaptığı basın toplantısında “Antalya’da dev proje hizmete girdi” diye açıklama yapmış. Bu proje ile Antalya’da şehir içi trafikteki sıkıntılarının giderileceğini anlatmış. Bu tür açıklamalar yapıldığında Antalya halkı hep şüpheyle bakar açıklama yapanlara. Her seçim öncesi çeşitli Bakanlar Antalya halkına bol keseden vaatlerde bulundular, en çarpıcı olanı Antalya’dan Çin’e kadar demiryolu ile gidecektik. Daha Manavgat ve Alanya’ya gidemiyoruz. Yıllardır Antalya şehir içi trafiği büyük bir sorun olarak duruyor. Bilhassa AKP yöneticileri tarafından başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere, bilhassa CHP’li belediyelerin bu konuda bir çalışma yapmadıkları konusunda eleştirilerini duyuyoruz. Oysa sorun gerçekten böylemi? Merkezi hükümetin, kendisine oy vermeyen şehirleri hizmetten mahrum bırakma politikası yüzünden, Antalya’da siyasi tercihlerinden dolayı cezalandırılıyor. Bu tutum bölgede yaşayan milyonlarca vatandaşa karşı işlenen bir haksızlıktır” dedi.
KENDİ SİYASİ TABANINI GÖREMEDİĞİ İÇİN GECİKTİRİYOR
Antalya, Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü, turizm başkenti ve ekonomik lokomotiflerinden biridir. Turizm Bakanının böbürlenerek anlattığı şu kadar milyon turist geldi, şu kadar milli sermayeye katkı sundu diye açıklama yaptığı bu kentte Merkezi hükümet, bu şehirde kendi siyasi tabanını göremediği için altyapı yatırımlarını geciktiriyor, trafik sorunlarını çözmek için yeterli kaynağı sağlamıyor. Turizmden milyarlarca dolar kazanan bu şehir, hak ettiği hizmetleri alamıyorsa, bu yalnızca kötü yönetimle değil, bilinçli bir cezalandırma politikasıyla açıklanabilir. Diyen İl Başkanı Kamacı, “Şehirde yıllardır süregelen trafik sorunu, sadece kötü planlamanın değil, aynı zamanda merkezi hükümetin keyfi tutumunun bir sonucudur. Yeni yollar, kavşaklar ve toplu taşıma projeleri yapılmadığı gibi, mevcut projeler de sürekli erteleniyor. Antalya’nın ihtiyaç duyduğu projelerin yavaşlatılması ya da ihmal edilmesi, halkın hükümete olan güvenini zedeliyor. Bunun adı kötü yönetim değil, halka sırt çevirmektir” dedi.
ANTALYA KENDİSİNE YAPILANI UNUTMAZ
Kamacı, “Bu tür politikalarla hükümet, açıkça şu mesajı veriyor: “Bize oy vermeyenleri görmezden geliriz.” Bu, bir demokrasi için utanç verici bir yaklaşımdır. Devletin tüm vatandaşlarına eşit davranması anayasal bir zorunlulukken, merkezi hükümetin siyasi çıkar uğruna milyonlarca insanı cezalandırması, iktidarını sürdürmek için her yolu mübah gördüğünün açık bir göstergesidir. Oy tercihi yüzünden vatandaşlara hizmet götürmemek, halkın iradesine doğrudan saldırıdır. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, Antalya halkı vergisini ödüyor ve bu vergilerin karşılığında hizmet alma hakkına sahiptir. Antalya’da yaşayan milyonlarca insan, her gün trafikte saatlerini kaybediyor, altyapı eksikliklerinden dolayı günlük yaşamını sürdüremiyor. Bu durum, sadece Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin değil, merkezi hükümetin de sorumluluğudur. Ancak merkezi hükümet, kendi siyasi çıkarları uğruna bu sorumluluğu görmezden geliyor. Antalya halkı, kendisine yapılan bu haksızlığı unutmayacaktır” diye sözlerine ekledi.
HALK İRADESİ ENİNDE SONUNDA KAZANIR
Kamacı; “Antalya Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeleri her turizm sezonunda milyonlarca turistin çöpünü, ve pisliğini temizliyor ama bu kentin ürettiği artı değerden bu kente gerekli aktarım yapılmıyor. Şimdi de Antalya trafiğinin rahatlatılması adına yapacakları projelerden bahsetmişler. Umarız ki, bu anlattıkları projeler hayata geçer, çünkü Antalya halkı Turizm ve Tarımdan elde edilen milli gelirle bu hizmetlerin daha çoğunu hak ediyor” dedi. Başkan Kamacı son olarak; “Antalya halkı, bu tür ayrımcı ve adaletsiz politikalara karşı sesini yükseltmelidir. Hiçbir hükümet, halkın iradesine rağmen kendi keyfince hareket edemez. Antalya gibi stratejik bir şehirde bile sorunların çözümsüz bırakılması, bu anlayışın halka karşı açık bir düşmanlık olduğunu göstermektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, halk iradesi eninde sonunda kazanır. Adaletsizlikle yönetmek, sadece iktidarın çöküşünü hızlandırır.”
