Antalya'nın ilçelerinden Elmalı merkezde bulunan Karyağdı Mahallesi 122 ada 1 parseldeki Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait olan 122 ada 1 parselde kamu hizmet alanından ticaret-konut alanına dönüştürülmesine ilişkin yapılan tadilata Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi itiraz etti.
Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırlık Komisyonu üyeleri tarafından itiraz uygun bulunmazken; Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Gayrimenkul İşlemleri Proje Grup Başkanlığı tarafından verilen talep yazısı üzerine sunulan tadilatta son sözü Meclis söyleyecek.
"Eş Değer Alan Ayrılmadı Kamu Yararı Yok"
2 bin 371 metrekare büyüklüğünde olan içerisinde avlulu kargir hizmet binası, lojman olan Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait 122 ada 1 parseldeki tadilat değişikliğine karşı ŞPO Antalya Şubesi’nin yaptığı itirazda, “Mevcut imar planında "Kamu Hizmet Alanı" iken öneri imar planında "Ticaret-Konut Alanı (TICK) ve Park Alanına" dönüştürülmüştür. Bu kapsamda ilgili Yönetmelikler incelendiğinde; Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin 1. fıkrasında imar planı değişikli plan ana kararlanır, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır şeklindeki hüküm dikkate alındığında askı süreci devam eden plan değişikliklerinde; plan değişikliğini zorunlu kılacak teknik ve nesnel gerekçeler bulunmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin 2. Fıkrasında "imar planında sosyal ve teknik altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi esastır. Yürürlükteki imar planında öngörülen Sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren plan değişikliği yapılamaz. İtirazımıza konu olan plan değişikliklerinde, azaltılan sosyal altyapı alanına eş değer bir alan ayrılmadığı sosyal ve teknik altyapı alanlarını azaltıcı bir işlem olduğu, böyle bir değişiklik yapılabilmesin gereken sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşlerinin alınmadığı görülmektedir. Söz konusu imar planı değişikliği ile alanın kamusal kullanımdan çıkartılıp sadece belli bir kesimin faydalanabileceği bir kullanıma çevrildiği görülmektedir. İmar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı bir şekilde planlanması geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara neden olacağından itirazın kabulüne ve gereğinin yapılmasını talep ederiz. TMMCB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak kentimizin kamusal alanlarına korumak üzere mücadelelerimize devam edeceğiz” denildi.
Kamu Yararına Uygun Savunması
Hazırlanan imar planında tadilata ilişkin amaç şu şekilde açıklandı: “Mekansal Planlar Yönetmeliğinde de artık yol boyu ticaret gösterimi kaldırıldığından ve bu kullanım tanımı TICK Ticaret-Konut olarak eşdeğer kullanım fonksiyonuna karşılık geldiğinden ve ayrıca etraf ada ve parsellerin zemin katlarının ticaret kullanımlarına da olanak sağlanması amacıyla onaylı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonunda (TICK) Ticaret-Konut Alanı olarak planlanmış olduğundan söz konusu 122 ada 1 parselin de (TICK) Ticaret-Konut Alanı olarak planlanması uygun görülmüştür. Önerilen Plan Değişikliği ile Özelleştirme İdaresince onaylanan planda da yer alan parselin kuzeyindeki yeşil alan (475 m²) aynı şekilde korunmuş, 1830 m² büyüklüğündeki yol boyu ticaret kullanımlı konut alanı, (TICK) Ticaret-Konut Alanı olarak 1760 m²'ye düşürülmüştür. Yapılanma şartları da olan E-1.25, Yençok-5 Kat yapılanma durumu öngörülmektedir. Öngörülen yapılanma durumu üzerinden 1760 m² (TICK) Ticaret-Konut Alanında zemin kat ticaret, üst katlar konut olarak kullanılması durumunda planlama alanında 39 kişilik bir nüfus ortaya çıkacak olup, planlama alanında bırakılan 475 m² yeşil alanın ihtiyacı karşılayacağı değerlendirilmektedir” denildi.
CHP Eylem Düzenlemişti: "Şeker Fabrikaları Vatandır Satılamaz"
Öte yandan Mart 2018'de CHP Elmalı İlçe Başkanlığı tarafından Zümrütova Mahallesi'nde Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine karşı eylem düzenlenmişti. Eyleme CHP Antalya İl Başkanı Ahmet Kumbul, Milletvekili Mustafa Akaydın, Burdur İl Başkanı Osman Gök, Burdur Milletvekili Mehmet Göker, Korkuteli İlçe Başkanı Yıldıray Çıldır, Kumluca İlçe Başkanı Kemal Bilal Öner, Döşemealtı İlçe Başkanı Zekeriya Altun, İl ve İlçe Yöneticileri, İl Gençlik Kolları Başkanı Musa Gül, İl Kadın Kolları Yöneticileri, Saadet Partisi, İyi Parti İl ve İlçe Yöneticileri, Antalya Ziraat Odası Başkanı Vural Şahin, Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Karabaş, Burdur Şeker-İş Sendikası Başkanı Mustafa Onay ve şeker pancarı üreticileri katılmıştı.
Ahmet Kumbul eylemde şu açıklamayı yapmıştı:
“Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi toplumun hemen her kesiminin karşı çıktığı bir uygulama. AKP hangi gerekçe ile özelleştiriyor fabrikalarımızı? Şeker Fabrikalarımız ile vatan kazanıyor, üretici kazanıyor, halk kazanıyor. Türkiye kazanıyor. Bu üretimin kaybedeni yok. Herkesin kazandığı bir ortama siz dinamit koyuyorsunuz. Büyük bir kısmı sonra kapanacak. Kapanmayacak diyorlar. Biz birçok fabrikanın nasıl kapandığını gördük.
Et Balık Kurumu kapatıldı. Süt Fabrikaları kapatıldı. Yem Fabrikalarını kapattılar. Çimento Fabrikalarını kapattılar. Hayvancılığı yok ettiler, üreticiyi yok ettiler. SEKA yi sattılar. TÜPRAŞ’ı, TEKEL’i, PETKİM i, Demir çelik fabrikalarımızı sattılar. İşte bu zihniyet uçak fabrikasını kapatıp soba fabrikası yapan zihniyettir. Cumhuriyetimizin 80 yıllık birikimini 16 yılda satıp savdılar. Sıra şeker fabrikalarımıza geldi.
Satılan, kapatılan bu fabrikalar sırasında ne yazık ki halkımızın sesi çıkmadı. Ama artık bıçak kemiğe dayandı. Artık bu tablo değişti. Şeker Fabrikaları ile ilgili bir ittifak kurulmuş durumda. Bakın İyi Parti burada. Saadet Partisi burada. CHP burada. Odalarımız sendikalarımız burada. Bu bir Siyasi ittifak değil, bu onların ki gibi bir koltuk ittifakı da değil. Bizim ki vatan ittifakı, VATAN. Çünkü şeker fabrikaları vatandır sattırmayacağız!
Amaç belli, nişasta bazlı şeker tüketimini teşvik etmek, bu işi yapan emperyalistlerin gözüne girmek. CHP olarak Şeker fabrikalarını ziyaret ediyoruz. İşçilerle beraberiz, burada olduğu gibi üreticilerimizle beraberiz. Mutlaka ve mutlaka fabrikalarımızın korunması gerektiğine inanıyoruz. Şeker fabrikalarına sahip çıkmak, cumhuriyete, emeğe, alın terine sahip çıkmak demektir.
Bu süreci başlatan olay yeni değil. 10 yıl önce çıkan Şeker Kanununun Geçici 8. maddesi vardı. Uluslararası kuruluşlar ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde Bakanlar Kurulu görev ve yetkilerini yeniden belirler diyordu. Hangi uluslararası kuruluşla hangi anlaşmayı yaptılar? Bugüne kadar bu konuda yapılmış tek açıklama yok. Ben başta Recep Bey, Binali Bey olmak üzere soru soruyorum. Hangi uluslararası kuruluşlarla bir anlaşma yaptınız ve anlaşma metnini neden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından gizliyorsunuz? Çıkın açıklayın. Şeker İş Sendikamız bu maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürdü ve AYM bu maddeyi iptal etti. Dayandığı argüman ne? Yasama yetkisi Türk milleti adına TBMM’nindir. Bu yetki devredilemez diyor. Siz yaptığınız anlaşmaya göre düzenlemeler yapıyorsunuz. AYM diyor ki, burada yetkili TBMM’dir. O nedenle ben bu maddeyi iptal ediyorum diyor. Biz şimdi soruyoruz: Kiminle oturdunuz şeker politikasının geleceğini belirlediniz?
Nişasta bazlı şekerin sağlık için ne kadar zararlı olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Binali bey kota getireceğiz demiş. Zaten var kota. Dünyanın en yüksek kotası. Bazı ülkelerde de yasak. Kansere, şeker hastalığına yol açıyor. Nişasta bazlı şekerin insan sağlığına zararları konusunda çalışmaları var. Yüzde 15 gibi yüksek kota oranını uygulayan dünyada bizden başka bir ülke var mı? Bizim insanımızın hayatı bu kadar mı ucuz?
Öte yandan Şeker pancarı Katma değeri çok yüksek bir ürün. Ayrıca hemen her şeyi değerlendirilmektedir. Posası bile. Yaş ve melaslı kuru küspesi, ucuz hayvan yemi olarak kullanılmakta, hayvancılık açısından da önem taşımaktadır. Bunların yanı sıra şeker pancarı çevreci bir bitkidir de. Şeker pancarı traktörünüzün lastiğinin dönmesi, başınızı soktuğunuz evin bacasının tütmesi, çocuklarınızın okul masrafı, kızlarınızın çeyiz parasıdır. Şeker pancarı alın teridir. Emektir şeker pancarı.
Bir kez daha söylüyoruz. Biz şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşıyız. Üreticimizin, işçimizin, halkımızın, vatanımızın kazandığı bir düzeni sonuna kadar savunacağız. Şeker fabrikaları vatandır, satılamaz diyoruz. Kurduğumuz bu VATAN ittifakını sonuna kadar sürdüreceğiz. Katılan, destek veren herkese teşekkür ediyorum.”
