2024 yılında 17 milyon 278 bin 103 turist ağırlayan Antalya, 2025 yılının hazırlıklarına başladı. 2025 yılında turizmi etkileyebilecek olumsuz koşulları sıralayan Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, turizmin etkilenmemesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. Antalya’nın sıcak ve kuru Akdeniz iklimi, turizm sezonunun uzun olması açısından avantaj sağladığını belirten Recep Yavuz, 2021 yılında yaşanan geniş çaplı orman yangınlarının, bölgedeki doğal alanların ve turistik tesislerin ciddi şekilde zarar görmesine neden olduğunu ve bu riskin artarak devam etmesinin hem turistler için güvenlik kaygısı yaratabileceğini, hem de bölgenin doğal güzelliklerini tehdit edebileceğini ifade etti. Deniz seviyesinin yükselmesi konusunda Antalya’nın kıyı şeridindeki otellerin ve plajların, deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle zarar görebileceğini ve bu durumun, sahil şeridinde yeniden yapılanma maliyetlerini artırabileceğini ifade etti. Artan turist sayısı, bölgedeki doğal kaynakların tükenmesine ve çevresel sorunlara yol açabileceğini ifade eden Recep Yavuz, özellikle su tüketimi ve atık yönetiminin, Antalya’nın turizm altyapısı üzerinde ciddi bir baskı yarattığını belirtti.

Gazipaşa Halkı Kazandı! Rant Kaybetti Gazipaşa Halkı Kazandı! Rant Kaybetti

Antalya 2025 Turizm Hazırlıklarına Başladı

“MUTSUZLUK DEVAM ETMESİN”

Antalya’nın diğer ülkenin şehirleri ile rekabet içerisinde olduğuna değinen Recep Yavuz, “ Girit, Rodos ve Santorini gibi destinasyonlar, butik otel konsepti ve sürdürülebilir turizm politikaları ile dikkat çekmektedir. Yunanistan, lüks segmentte güçlü bir alternatif olarak Antalya ile rekabet etmektedir. Mallorca , Kanarya Adaları ve İbiza gibi destinasyonlar, kültürel miraslarını koruyarak ve deneyim odaklı turizm hizmetleri sunarak Avrupa pazarında güçlü bir konum elde etmektedir. Bu ülkeler, uygun fiyatlı tatil seçenekleri ile Antalya’nın orta gelirli turist pazarını tehdit etmektedir. Özellikle Hurghada, Şarm El-Şeyh gibi destinasyonlar, dalış turizmi ve lüks tatil köyleri ile dikkat çekmektedir Geliri neredeyse tamamen döviz kuruna, gideri ise TL ye endeskli sektörün  artan maliyetlerle baş etmesi mümkün değil. Destinasyon bölgesindeki TL bazındaki artışların yerinde sayan kur ile kapatılması gittikçe daha zor bir hal aldığını 2024 te gördük. Yerinde sayan kur durgunluğu 2025’te turizm işletmelerinin en büyük zorluğu olacaktır. Görünen o ki turist sayısı ne kadar artarsa artsın, bu durum turizmciye gelir olarak yansımayacak ve geçtiğimiz yaşadığımız mutsuzluk bu yıl da devam edecektir” dedi.

HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ REVİZE EDİLMELİ”

Alternatif ürün geliştirme yeni pazarlara açılım ile ilgili ise Recep Yavuz, “Turizm çeşitliliği söz konusu ise Dünyanın merkezi Antalya olmalı. Zira bu alanda yok yok. Bu şehir bütün zenginlikleri rakiplerine fark atacak potansiyellere sahip. Antalya, sağlık turizmi, gastronomi turizmi ve spor turizmi gibi bir çok farklı alanlarda yatırımlar yaparak ürün çeşitliliğini artırmalıdır. Bunun yanı sıra “Her Şey Dahil” sisteminin özünü koruyarak revize edilmesi hem ülke, hem de insanlık adına atılmış önemli bir adım olacaktır. Antalya’nın Batı Avrupa dan aldığı pay hala çok düşüktür. 500 milyonluk bu pazardan daha çok pay almak için bu ülkelerde yapılacak imaj çalışmaları önemlidir.  Ayrıca Asya ve Amerika bölgelerinden daha çok turist gelmesi mümkündür. Çin’den akın akın Salzburg’a Berlin’e giden insanlar pekala Türkiye’yi de gezebilirler” dedi.

Antalya 2025 Turizm Hazırlıklarına Başladı

“BÜYÜME HER ZAMAN RİSK TAŞIR”

Recep Yavuz son değerlendirmesinde ise, “Riskler ve öneriler daha da geliştirilebilir. Ben sadece soğuk gelmeden odunu tedarik etmeye dikkat çekmek istedim. Zira turizmde yaşanacak olumsuzluk artık ülkemizdeki milyonlarca insanı etkiyecek hale geldi. Büyüme her zaman risk taşır.  Turizmde büyümenin risklerini unutmadan ve tedbirler alarak ilerlememiz ömrümüzü uzatır. Antalya, dünya turizmindeki güçlü pozisyonunu koruma potansiyeline sahiptir. Ancak, iklim değişikliği, ekonomik belirsizlikler ve rekabet baskısı gibi riskler bölgenin sürdürülebilir bir şekilde büyümesini tehdit etmektedir. Antalya’nın bu risklere karşı yenilikçi stratejiler geliştirerek ve çevresel duyarlılığı ön planda tutarak hareket etmesi, gelecekteki başarısında kilit rol oynayacaktır. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve turizm ürünlerinin çeşitlendirilmesi, Antalya’yı yalnızca rekabetçi bir destinasyon değil, aynı zamanda küresel bir lider haline getirebilir. Suya yazmış olmayayım, somutlaştırayım. Bu konuda yapılacak bütün çalışma ve toplantıların sürece katkı vereceği şüphesiz. Bir yerden başlamak lazım” dedi.

Muhabir: Arda KIR