Iltar,
‘Öğrenci Andı’ ile ilgili 5 yıldır sürdürdükleri hukuk mücadelesinin ardından
okullara geri döndüğünü belirterek, “Ulusal değerlerle kavgalı olduğunu her
uygulamasında ortaya koyan AKP’nin, ümmet toplumundan ulus toplumuna geçişin
sembolü olan ‘Öğrenci Andı’nı, bir yönetmelik değişikliğiyle kaldırmasıyla
başlayan hukuk savaşında üst yargı, son noktayı koymuştur. Danıştay 8. Dairesi
öğrenci andının okunmasının kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin iptaline karar
vermiş, bu kararında; ‘Öğrenci Andı’nda yer alan kavram ve ilkelerin,
Anayasamızda anlamını bulan kavram ve ilkeler olduğu gibi milli eğitim
sistemimizin kanun ve yönetmelikte belirlenen, düzenlenen temel amaçlarını
ortaya koyduğu vurgulanmıştır” dedi.
DANIŞTAY’DAN GERİCİLİĞE TOKAT
Iltar,
Danıştay’ın kararında şu ifadelere yer verildiğini kaydetti: “Türk Devletini ve
Milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve
öncüsü yapacak, toplumun ve kişilerin refah, huzur ve mutluluğunu sağlayacak
yeni nesillerin yetiştirilmesi olan milli eğitim sistemimizin temel amaçlarını
gerçekleştirmesini içeriği itibariyle sağlamaya yardımcı olabilecek nitelikteki
öğrenci andının kaldırılmasına ilişkin değişikliğin haklı ve hukuksal temellere
dayandırılmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık
görülmemiştir.”
Fatin Iltar,
Danıştay’ın bu kararıyla, Japonya’dan ABD’ye kadar birçok ülkede ulus bilincini
güçlendirmek amacıyla kullanılan öğrenci andının, ülkemizde ırkçılık olarak
tanımlayanlara gereken yanıtı verdiğini de vurguladı.
ÇARPIK BAKIŞ AÇISINI KINIYORUZ
“Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin mayasını, özünü oluşturan Türklük vurgusu bir ‘ırkı’
ifade etmemektedir” diyen Iltar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bütün
dünyanın faşist ırk milliyetçiliğine teslim olduğu dönemde ırkçılığı mutlak bir
kararlılıkla reddettiği tarihi belge ve hukuki metinlerle sabitken, aynı
dönemde uygulamaya sokulan ‘Öğrenci Andı’nın ırkçı vurgular içerdiği, ‘dayatmacı,
ayırımcı, dışlayıcı’ olduğu iddiasına itibar edilmesi mümkün değildir. Ortak
kültür birliğine dayalı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu iradesi ve
özüyle çelişen bu çarpık bakış açısını şiddetle kınıyoruz. Kararın Milli Eğitim
Bakanlığı tarafından acilen uygulanmasını ve öğrenci andının tekrar mevzuata
girmesini talep ediyoruz.”
‘HOMURTULARI’ İBRETLE İZLİYORUZ
Danıştay’ın
söz konusu kararının ardından hükümetten yükselen homurtuları ibretle
izlediklerini ifade eden Iltar, “İktidarın eski ve yeni adalet bakanlarından
gelen kınama açıklamalarının, düne kadar Rahip Brunson davasında ‘Yargımız
bağımsızdır’ demeçleriyle çelişkisinin, bir gericilik uçurumu olduğunu
biliyoruz. ‘Andımız’ın okul bahçelerini şenlendirmesinden rahatsız olanlara bir
kara haber daha vermeyi borç biliyoruz. Eğitim-İş olarak; MEB’in Danıştay’ın
ilgili kararının gereğini yerine getirmemesi halinde her türlü hukuki ve
örgütlü mücadelemizi sürdüreceğimizi duyuruyoruz. Tüm gerici uygulamalara karşı her türlü
mücadeleyi verip, Cumhuriyet ruhunun çocuklarımıza aşılanmasına engel olmak
isteyen her güce karşı dimdik duracağımızı ilan ediyoruz. Başöğretmen Mustafa
Kemal Atatürk’ün eğitim neferleri olarak, ‘Açtığı yolda, gösterdiği hedefe, hiç
durmadan yürüyeceğimize ant içiyoruz” diye konuştu. Kubilay ELDEMİRCİ