Altınokta Körler Derneği Antalya Şubesi Başkanı Ahmet OKTAY, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı.
Engellilerin Durumu
Başkan OKTAY, Türkiye’deki engelli nüfusunun 9 milyon civarında olduğunu ve aileleriyle birlikte bu sayının 35 milyonu aştığını belirtti. Engellilerin büyük bir kısmının istihdam ve eğitim olanaklarından yoksun olduğunu ve toplam nüfusun %12,29’unu oluşturdukları halde ulusal gelirin sadece on binde 28’i engelliler için harcandığını ifade etti.
Engellilere Yönelik Ayrımcılık
OKTAY, toplumda engellilere yönelik ayrımcı değer yargıları, tutum, davranış ve uygulamaların yaygın olduğunu belirtti. Ücretsiz ya da indirimli tarifelere ve sosyal yardımlara dayanan sosyal hizmet sistemimizin, engellilerin aciz, bakıma, himayeye ve yardıma muhtaç bir imajla görülmesine yol açtığını ifade etti.
Engellilerin Hakları
Başkan, engellilerin karar alma süreçlerine katılım ve temsil hakkının yok sayıldığını, engelli çocuklar ve kadınların her türlü ihmal ve istismara, şiddete ve kötü muameleye karşı korunmasız olduğunu belirtti. Ayrıca, engelli kadınların, engelliliğe ek olarak kadın olmaları nedeniyle de haksız ve ayrımcı uygulamalara daha fazla maruz kaldıklarını ifade etti.
Engellilerin Talepleri
OKTAY, engellilerin himaye, himmet, sadaka değil, herkesle eşit haklara, fırsatlara ve olanaklara sahip, başı dik yurttaşlar olarak yaşamak istediklerini belirtti. Kendi kendine yeterli bağımsız bireyler olmak istediklerini ve hak öznesi yurttaşlar ve toplumsal bir taraf olarak kabul edilmek istediklerini ifade etti.
Altınokta Körler Derneği’nin Çağrısı
Altınokta Körler Derneği olarak bu olumsuz gidişe sesimiz yettiğince “DUR!” diyoruz ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. İktidarı ve muhalefetiyle tüm siyasal partilere sesleniyoruz! Bizler, himaye, himmet, sadaka değil, herkesle eşit haklara, fırsatlara ve olanaklara sahip, başı dik yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz.
Altınokta Körler Derneği’nden Tüm Siyasal Partilere Çağrı
Altınokta Körler Derneği, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde tüm siyasal partilere bir çağrıda bulundu. İşte derneğin talepleri:
Eşit Haklar ve Fırsatlar
Dernek, engellilerin himaye, himmet, sadaka değil, herkesle eşit haklara, fırsatlara ve olanaklara sahip, başı dik yurttaşlar olarak yaşamak istediklerini belirtti. Kendi kendine yeterli bağımsız bireyler olmak ve hak öznesi yurttaşlar ve toplumsal bir taraf olarak kabul edilmek istediklerini ifade etti.
Ayrımcılığın Sonlandırılması
Engellilere, kadınlara ve çocuklara yönelen ayrımcılık, dışlama, şiddet, taciz ve istismarın sona erdirilmesi gerektiğini belirtti.
Sağlık ve Eğitim Hakkı
Dernek, Dünya Sağlık Örgütü’nün ICF standartlarına uygun yeni bir Sağlık Kurulu Raporları Yönetmeliği talep etti. Ayrıca, nitelikli, işlevsel ve erişilebilir bir eğitim istediklerini belirtti.
Engellilerin Üniversiteye Girişi
Engellilerin üniversiteye giriş sınavlarına istedikleri illerde ve yardımcı özel cihazlarıyla girmelerinin sağlanmasını istediklerini ifade etti.
Erişilebilirlik
Dernek, haklara, hizmetlere ve bilgiye erişimin önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti. Herkes için tasarlanmış kentler, sokaklar, konutlar, toplu taşım araçları, ürünler ve yaşanabilir bir ülke istediklerini belirtti.
Temsil Hakkı
Dernek, toplumsal yaşamda, bilimde sanatta ve siyasette etkin olarak yer almak istediklerini belirtti. Temsil organlarında sadece engelli sorunları için değil ülke ve dünya sorunlarının çözümüne katkı sunabileceğimiz için de yer almak istediklerini ifade etti.
Sosyal Yardım Sistemi
Dernek, nesnel, adil ve etkili bir sosyal yardım sistemi talep etti. Engelli aylığı ve evde bakım ödeneği gibi sosyal haklarla ilgili kriterlerde engellinin bir birey olarak görülmesini istediklerini belirtti.
Beyaz Baston Yasası
Dernek, birçok dünya ülkesinde olduğu gibi Beyaz Baston Yasası adı altında çıkartılmış bağımsız bir Beyaz Baston Yasasının hayata geçirilmesi için hükümetin konuya sahip çıkmasını istedi.
Topluma Çağrı
Dernek, Türkiye toplumunun, hükümetin ve siyasal partilerin sorunlarına ve istemlerine sahip çıkmasını, haklı mücadelelerine destek olmasını talep etti. Çünkü kadınıyla erkeğiyle, engelli olanı ve olmayanıyla, çocuğu, genci ve yaşlısıyla, etnik ve inançsal çeşitliliği ile Türk Toplumu olarak kaderimiz ve geleceğimiz ortaktır.