Büyükşehir
Belediye Başkanı Türel’in iptal ettiği ve Antalya’nın 53 yıl ev sahipliği
yaptığı Altın Portakal Film Festivali’nin 54’üncüsü 20-27 Ekim günlerinde
İstanbul’da Beyoğlu Sineması’nda düzenleniyor. Sinema örgütleri, Antalya Film
Festivali’nden Ulusal Yarışma Kategorisi’nin kaldırıldığının açıklanmasına
yoğun tepki göstermişler, tepkilerini defalarca duyurmuşlardı. Antalya’da da
sosyal medya üzerinden “ Altın Portakalımı İstiyorum’ kampanyası başlatılmıştı.
‘BİR GÜN
YİNE DÖNECEĞİM O ŞEHRE’
Altın
Portakal Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünün İstanbul’da düzenleneceği
açıklanan internet sitesinde ‘Bir gün Yine Döneceğim O Şehre’ başlıklı duyuruda
şöyle deniliyor: “Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz 54. Ulusal Yarışma, Antalya
Belediye Başkanı Menderes Türel'in Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal
Yarışması'nın iptal edilmesi kararının ardından, sinemanın geleceğine dair
duyduğumuz endişe, itiraz etmeye dair acil ihtiyacımız ve pek çok sinemacının
ve sinema kuruluşunun tepkisinin verdiği umutla yola çıktık”
SANSÜRÜN
ARTMASIYLA ENDİŞELERİMİZ DE ARTTI
Sinema örgütlerinin duyurusunda şu görüşlere de yer verildi : “Bir süredir film festivallerinde sansürün artmasıyla başlayan tedirginliğimiz, Türkiye'nin en köklü sinema organizasyonlarından biri olarak kabul edilen Uluslararası Antalya Film Festivali hakkındaki hayati kararların, sinemacı ve izleyicilerin kaygıları gözetilmeksizin alınmasıyla birlikte artıyor. Ulusal sinema sektörü, özellikle de yeni sinemacılar için gittikçe daha adaletsiz, baskıcı ve cesaret kırıcı bir ortamda biçimleniyor”
Büyükşehir
Belediye Başkanı Menderes Türel’in Antalya Film Festivali’nden ulusal yarışma
kategorisinin kaldırıldığını açıklamasıyla başlayan tartışma, yeni bir boyuta
taşındı. Sinema örgütleri,Antalya’nın 53 yıl ev sahipliği yaptığı Altın
Portakal Ulusal Film Yarışması’nın 54’ncü festivalde kaldırılmasına
tepkilerini, Ulusal Film Yarışması’nın 20-27 Ekim günlerinde İstanbul’da
Beyoğlu Sineması’nda düzenleyerek gösterme kararı aldılar. Ulusal Yarışma’
kategorisi Antalya Film Festivali’nde kaldırıldığının açıklanmasının ardından
büyük yankı uyandırmış ve bu karara yönelik sanatçıların yoğun tepki vermesine
yol açmıştı. 53 yıldır festival kapsamında düzenlenen yarışma, bu yıl ilk kez
festivalden bağımsız olarak 20-27 Ekim tarihlerinde Beyoğlu Sineması’nda yapılacak.
ulusalyarisma.com’dan
yapılan açıklamada haber duyurulurken, yarışmanın jürisinde Kadir İnanır,
Sevin Okyay, Hülya Uçansu, Nihal Yalçın, Sarkis ve Tayfun Pirselimoğlu görev
alacak. Festivalle ilgili duyuru yapılan internet sitesindeki ‘Bir Gün Yine Döneceğim
O Şehre’ başlıklı açıklama şöyle: “Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz 54. Ulusal
Yarışma, Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel'in Uluslararası Antalya Film
Festivali Ulusal Yarışması'nın iptal edilmesi kararının ardından, sinemanın
geleceğine dair duyduğumuz endişe, itiraz etmeye dair acil ihtiyacımız ve pek
çok sinemacının ve sinema kuruluşunun tepkisinin verdiği umutla yola çıktık”.
TÜRKİYE
NİN EN KÖKLÜ SİNEMA ÖRGANİZASYONU
“Sinema
örgütlerinin açıklamasında şu görüşlere yer verildi. “Bir süredir film
festivallerinde sansürün artmasıyla başlayan tedirginliğimiz, Türkiye'nin en
köklü sinema organizasyonlarından biri olarak kabul edilen Uluslararası Antalya
Film Festivali hakkındaki hayati kararların, sinemacı ve izleyicilerin
kaygıları gözetilmeksizin alınmasıyla birlikte artıyor. Film festivallerinin
merkezine sinemanın, sektörün, izleyicinin yerine “prestij”, “kalite”, “marka
değeri” gibi kavramların oturtulmasının, ne uluslararası ne de ulusal
alanda sinemanın gelişimine katkı koyacağını düşünmüyoruz. Film festivallerinin
sinemacılar ve izleyiciler için ve onlar sayesinde düzenlendiğine; sinemacının
kaderine, izleyicinin hayata bakışına etki ettiğine inanıyoruz. Ulusal sinema
sektörü, özellikle de yeni sinemacılar için gittikçe daha adaletsiz, baskıcı ve
cesaret kırıcı bir ortamda biçimleniyor. Bu durum karşısında üzgün ve öfkeli
olmaktan başka şeyler de yapabileceğimize inanıyoruz”
ULUSAL
YARIŞMA SİNEMA DİLİ OLUŞTURMAYA YARDIMCI OLUYOR
Açıklamada,
“Bizlere, Antalya Film Festivali'nin “tıpkı Cannes gibi bir festival” olması
gerektiği, Ulusal Yarışma'nın iptal edildiği ancak Uluslararası Yarışma'nın
devam edeceği ve yerli filmlerin şayet “uluslararası yarışmada boy
gösterebileceklerse” yine ödül şansına sahip olacağı söyleniyor. Oysa, tüm
sinemacıların eşit imkanlara sahip olduğunu söylemek de, tüm filmlerin eşit bir
değerlendirmeyle karşılaştığını iddia etmek de gerçekçi değil. Ulusal Yarışma,
on yıllardır sadece Türkiye'deki sinemacıların önünü açmıyor; aynı zamanda
başka ülkelerden izleyici ve sinemacıların beklentilerini karşılama baskısı
hissetmeksizin, yerli bir sinema dili oluşturmamıza ve özgün bir sanatsal üslup
geliştirmemize yardımcı oluyordu. Ulusal yarışma, deneyimli ve deneyimsiz
sinemacıları, sinemanın tüm dallarından ve alanlarından insanları, büyük
festivallerin elverdiği ölçüde demokratik ve eşitlikçi bir platformda bir araya
getiriyordu. Ulusal Yarışma filmlere, sinema profesyonellerinin
değerlendirmesinden geçme fırsatı tanıyor ve onların yazgısını değiştiriyordu.
Uluslararası alanda başarı gösteren yerli sinemacıların çoğunun gururla havaya
kaldırdıkları ilk ödül Altın Portakal'dı; izleyiciye seslendikleri ilk tören
Altın Portakal Ödül Töreni'ydi. Ulusal Yarışma sayesinde izleyiciler, sanatı
kutlamayı tanıdı, eleştirel gözlerle izlemeyi öğrendi, piyasa şartlarının
görünmez kıldığı filmleri keşfetti. Ulusal Yarışma sayesinde sinemacılar, yeni
filmleri için destek ve cesaret buldu. Dünyanın
bir tane daha Cannes'a ihtiyacı yok ama bizlerin Antalya Film Festivali Ulusal
Yarışma'ya ihtiyacımız var”(Haber
Merkezi)