2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapacak olan Almanya'da, ay başında yapılan bir anket, ülkedeki futbol taraftarları arasında artan ırkçılığı yeniden gündeme taşıdı.
2018 yılında Mesut Özil, Almanya Milli Takımı'nı ırkçılık ve ayrımcılık nedeniyle bırakmak zorunda kalmıştı. Ay başında yayınlanan bir anketin sonuçları ise ırkçılığın hâlâ devam ettiğini gösterdi. Anket katılımcılarının bir kısmı, milli takımda daha fazla "beyaz oyuncu" görmek istediğini belirtti ve milli takım kaptanı İlkay Gündoğan'ın Türkiye kökenli olmasının "üzücü olduğunu" ifade etti. Bu tür açıklamalar, tepkilere yol açtı.
Almanya'da Türk asıllı ve siyahi sporculara yönelik nefret söylemleri son yıllarda artış gösterdi ve defalarca gündeme taşındı. AA muhabiri, Alman futbolundaki ırkçılık olaylarını derledi.
"Alman asıllı Türk futbolcular nefret söylemi ile yüzleşiyor"
2006 Dünya Kupası öncesinde, aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Partisi (NPD), milli takımda yer alan siyahi oyuncu Patrick Owomoyela'nın takımdan çıkarılması için kampanya başlattı.
2009 yılında Hertha BSC Berlin ve Babelsberg arasında oynanan bir hazırlık maçında, Hertha taraftarları, Babelsberg'de oynayan Senegal asıllı siyahi futbolcu Babacar N'Diaye'ye ırkçı tezahüratlarda bulundu. Hakem, maçı kısa bir süre durdurdu ve polis, ırkçı tezahüratlarda bulunan taraftarlara müdahale etti. N'Diaye, gözyaşlarını tutamadı.
2012 yılında, Mesut Özil, sosyal medyada ırkçı söylemlerin hedefi oldu. Almanya-Danimarka maçında bazı kullanıcılar, "Özil kesinlikle Alman değildir" ve "Alman Milli Takımı'nda sadece Alman adını taşıyan oyuncular yer almalıdır" gibi paylaşımlarda bulundu.
Berlin Athletik Klub (BAK 07) isimli Türk kulübü, 5 Kasım 2012'de kimliği belirsiz kişiler tarafından gönderilen ve ırkçı hakaret ile tehditler içeren bir mektupla taciz edildi.
2013 yılında 1860 Münih-FC İngolstadt maçında, Münihli taraftarlar, Türk asıllı futbolculara hakaret içeren tezahüratlarda bulundu.
"Onlar gibiler için kazandığımızda Alman, kaybettiğimizde göçmenim"
Almanya Milli Takımı'nın göçmen oyuncuları da ırkçı söylemlerin hedefi oldu. 2014 FIFA Dünya Kupası'ndan sonra, 2016 Avrupa Şampiyonası'nda elenmenin faturası, Mesut Özil ve Afrika kökenli futbolculara kesildi.
Mesut Özil'in umreye gitmesi, AfD Başkanı Frauke Petry tarafından eleştirildi. AfD'nin Genel Başkan Yardımcısı Alexander Gauland, Gana kökenli oyuncu Jerome Boateng hakkında, "İnsanlar onu futbolcu olarak seviyor ama komşu olarak istemiyorlar." dedi.
2018 FIFA Dünya Kupası'nda Almanya'nın kötü performans göstermesinin ardından, göçmen futbolculara yönelik ırkçı söylemler artış gösterdi. Mesut Özil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından, Almanya Futbol Federasyonu (DFB) Başkanı Reinhard Grindel de dahil olmak üzere pek çok kişinin tepkisiyle karşılaştı ve "Tarafını seç, ya Türk'sün ya da Alman" çağrısı yapıldı.
Mesut Özil, 22 Temmuz 2018'de Alman Milli Takımı'ndaki kariyerini, maruz kaldığı ırkçılık ve ayrımcılık nedeniyle sonlandırdı.
Özil, DFB Başkanı Grindel'e yönelik şu ifadeleri kullandı: "Onlar gibiler için kazandığımızda Alman, kaybettiğimizde göçmenim."
Artan ırkçı söylemler ve futbolculara kadro dışı cezaları
Mesut Özil'in milli takımdan ayrılmasının ardından da ırkçılık problemi devam etti. Saint Pauli takımında forma giyen Türk futbolcu Enver Cenk Şahin, 2019'da Barış Pınarı Harekatı'na destek veren paylaşımı nedeniyle kulübü tarafından kadro dışı bırakıldı.
Jude Bellingham, 2021'de sosyal medya hesabından ırkçı yorumlara maruz kaldığını belirtti. Dennis Erdmann, ırkçı söylemleri nedeniyle ceza aldı. Benjamin Henrichs, sosyal medyada ırkçı saldırıların hedefi oldu.
Anwar El Ghazi, Filistin'e destek verdiği için önce kadro dışı bırakıldı, sonra sözleşmesi feshedildi.