Hikaye veya öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı kısa ve akıcı bir şekilde anlatan bir edebi türdür. Lokman Hekim, tüm hekimlerin üstünde bir bilge olarak tanınır.
Efsanelere göre, Lokman Hekim, tüm bitkilerin ve çiçeklerin dilinden anlayan ve bu bitkilerden muhteşem ilaçlar üreten biridir. Her çiçek ve ot, Lokman’a hangi hastalığa şifa olduğunu fısıldar. Lokman Hekim, dünyanın dört bir yanını gezdikten sonra Çukurova’nın bereketli topraklarında her türlü bitkinin yetiştiğini görünce Misis kentine yerleşir. Lokman, etrafındaki hastaları iyileştirerek herkese şifa dağıtır. Sağlıklı bir hayata kavuşan insanlar, Lokman Hekim’e gelerek ölümsüzlüğün sırrını bulmasını isterler.
Lokman Hekim de Çukurova’nın her yerini araştırarak ölümsüzlüğün ilacını bulmaya çalışır. Bir gün bir çınarın gölgesinde uyurken bir ses işitir: “Lokman, boşuna uğraşma. Ben ölümün ilacıyım. Artık insanlara ve hayvanlara ölüm gelmeyecek.” Sesin geldiği yere koşan Lokman Hekim, ilacın nasıl hazırlanacağını öğrenir ve bu bilgileri bir deftere yazar. Bitkiyi koparıp yola koyulur. Misis’e geldiğinde, Ceyhan Nehri üzerindeki MİSİS Köprüsü’nde durur. Elindeki deftere bakarak ilacı yapmaya başlar. Tam bitirmek üzereyken bir darbeyle defteri ve bitki ellerinden kayarak suya düşer. Lokman Hekim, bu yüzden ölümsüzlüğün ilacını bir daha elde edemez. Otlar da o günden sonra ona küser. Bir daha asla onunla konuşmazlar.
Kamer Durdu