Komisyon, AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığında toplandı.
Yüksel, komisyon olarak adaleti sağlayacak reform niteliğindeki düzenlemeleri hayata geçirmeye çalıştıklarını söyledi.
Adalet alanındaki reformların ihtiyaçlara yanıt vermesi gerektiğinin altını çizen Yüksel, "Reformlar, yargının bağımsızlığını pekiştirir ve adalete olan güveni tazeler." dedi.
Teklifin, 39 maddeden oluştuğunu ve 20 farklı kanunda değişiklik ve düzenleme öngördüğünü belirten Yüksel, teklifte, hukuki güvenliğin güçlendirilmesi, temel hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, adalet hizmetlerinin etkinliğinin artırılması, suçla daha etkin mücadele edilebilmesi, toplumun temelini oluşturan aile kurumunun güçlendirilmesi konularında düzenlemeler bulunduğunu aktardı.
Ayrıca Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda da çeşitli değişiklikler yapılacağını ifade eden Yüksel, komisyonda teklifle ilgili tüm milletvekillerinin ve katılımcıların görüşlerini alacaklarını belirtti.
"Yargı Reformu Strateji Belgesi'ndeki faaliyetlerin yüzde 71'i gerçekleştirildi"
Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan, teklife ilişkin sunumunda, temel hak ve özgürlüklerin korunması, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının geliştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, yargıya güvenin artırılmasının ana ilkeler arasında yer aldığını belirtti.
2019'da açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında bugüne kadar önemli reformların hayata geçirildiğini aktaran Özkan, İnsan Hakları Eylem Planı çerçevesinde de bazı düzenlemeler yapıldığını kaydetti.
Özkan, Yargı Reformu Strateji Belgesi'ndeki faaliyetlerin yüzde 71'inin gerçekleştirildiğini bildirdi.
Ailenin eşsiz bir hazine olduğunu söyleyen Özkan, devletin görevlerinin başında aile kurumunun korunması geldiğini vurguladı.
Özkan, güçlü aile yapısını zayıflatan her türlü girişimin karşısında teyakkuz halinde olunması gerektiğini dile getirdi.
Kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen teklifle, kadının soyadına ilişkin düzenleme yapılacağını anlatan Özkan, uzlaşma sırasında belirlenemeyen, uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlara ilişkin tazminat davası açılabileceğini bildirdi.
Cahit Özkan, birden fazla baro bulunan illerde barolara verilecek adli yardım ödeneğinin dağıtımının yeniden planlanacağını anlattı.
"Düzenleme, kişiye hakaret edebilme özgürlüğü vermemektedir"
Şikayete tabi hakaret suçunda azami şikayet süresinin belirleneceğini ifade eden Özkan, şöyle devam etti:
"Sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen hakaret suçunu uzlaştırma kapsamından çıkararak ön ödeme kapsamına alıyoruz. Bununla, suçla daha etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır. Sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen hakaret suçunu ön ödeme kapsamına alarak yargının iş yükünü azaltmayı da hedeflemekteyiz. Bu düzenleme, kişiye hakaret edebilme özgürlüğü vermemektedir. Mağdurların hukuk mahkemelerinde tazminat davası açma ve tazminat elde etme hakları bulunmaktadır."
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı'nın içeriklerinin daha kapsayıcı olması amacıyla soru sorulacak alanlara yenilerinin ekleneceğini dile getiren Özkan, "Ayrıca sadece hukuk fakültesi mezunlarının uzlaştırmacı olması sağlanacaktır." diye konuştu.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) kayyum olarak atanmasını sağlayan düzenlemenin süresinin uzatılacağını bildiren Özkan, yediemin otoparklarında sahipleri tarafından teslim alınmayan araçların satış usullerinin de kolaylaştırılacağını ifade etti.
"Anayasaya uygunluğu denetlenmemiş bir teklifle karşı karşıyayız"
Daha sonra muhalefet milletvekillerinin, teklifin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle usul tartışması açılmasına ilişkin önergeleri görüşüldü.
Önergeler üzerinde söz alan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, komisyonların tekliflerin Anayasa'ya aykırı olup olmadığını tespit etmekle yükümlü olduğunu söyledi.
Teklifle ilgili TBMM Kanunlar ve Kararlar Başkanlığından Anayasa'ya uygunluk değerlendirmesi alınıp alınmadığını soran Bülbül, "Anayasa'ya uygunluğu denetlenmemiş bir teklifle karşı karşıyayız." değerlendirmesinde bulundu.
Bülbül, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği hükümlerin yeniden getirildiğini öne sürdü.
Teklifin Anayasa'nın 14 maddesine aykırı olduğunu savunan Bülbül, teklifin geri çekilmesini istedi.
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu dile getirdi.
Teklifin, "kanun yapma" usulüne de aykırı olduğunu öne süren Özbudun, teklifin milletvekillerince hazırlanmadığını iddia etti.
DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, teklifin "torba yasa" olarak hazırlandığını ifade etti.
Daha önceki kanun tekliflerinde komisyon üyelerinin görüşlerinin dikkate alınmadığını savunan Uçar, iktidarın önerilere açık olmadığını, teklifin usulün yerine getirilmesi amacıyla komisyona gönderildiğini söyledi. Uçar, teklifin geri çekilmesini talep etti.
"İlgililerle masada buluşularak hukuki çözümün gerçekleştirilmesi kanaatindeyiz"
Daha sonra Komisyon Başkanı Yüksel, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan'a söz verdi.
Teklifin hazırlık aşamasında yer almadıklarını söyleyen Sağkan, teklifteki "kadının soyadına" ilişkin düzenlemenin tartışıldığını ifade etti.
Kadınların kendi soyadlarını kullanmak için mücadele ettiğini dile getiren Sağkan, Anayasa Mahkemesinin Türk Medeni Kanunu'ndaki "kadının soyadına" yönelik hükmü iptal ettiğini hatırlattı. Teklifte bu konuda düzenleme bulunduğunu kaydeden Sağkan, "Düzenlemenin teklif metninden çıkarılarak, ilgililerle masada buluşularak hukuki çözümün gerçekleştirilmesi kanaatindeyiz." şeklinde konuştu.
Çoklu baro uygulamasından da geri dönülmesini isteyen Sağkan, yargının da bu uygulamadan rahatsız olduğunu savundu.
Erinç Sağkan, hukuk fakültesi mezunlarının uzlaştırmacı olmasına yönelik düzenlemeyi önemli bulduklarını bildirdi.
Teklif üzerindeki görüşmeler devam ediyor.